Radisson SAS Conference & Airport Hotel İstanbul
E-5 Karayolu 34295 Sefaköy / İstanbul 5 Yıldız
Polat Renaissance İstanbul
Sahil Cad. No:2 Yeşilyurt / İstanbul 5 Yıldız
Ceylan InterContinental İstanbul
Asker Ocağı Cad. No:1 34435 Taksim / İstanbul 5 Yıldız
Hyatt Regency İstanbul
Taşkışla Caddesi No:1 34437 Taksim / İstanbul 5 Yıldız
Radisson SAS Bosphorus
Çırağan Cad.No:46 34349 Ortaköy / İstanbul 5 Yıldız
Euro Plaza
Tarlabaşı Bulvarı No:292 Tarlabaşı / İstanbul 4 Yıldız
Best Western Taşhan Business & Airport
Taşhan Cad. No:57 PK 34142 Yenimahalle / İstanbul 2 Yıldız
The Residence Gayrettepe
Rüştübey Sok. No:2 Gayrettepe / İstanbul Apart Otel
Büyük Londra
Meşrutiyet Cad. No:117 Tepebaşı / İstanbul Özel Belgeli
Pera Palace
Meşrutiyet Cad. No:98/100 Tepebaşı / İstanbul Özel Belgeli
Star Holiday
Divanyolu Cad. No:10 Sultanahmet / İstanbul 2 Yıldız
25 EUR
35 EUR
Tuzla Kaplıcaları Sağlık ve Turizm Tesisleri
Hatboyu Cad. Şifalı Sular No:1 İçmeler 81723 İçmeler / İstanbul Özel Belgeli
55 YTL
65 YTL
Pelikan
Küçük Langa Cad. Koçibey Sok. No:24 Aksaray / İstanbul 3 Yıldız
35 USD
45 USD
Almina İstanbul
Küçük Ayasofya Cad. Akbıyık Değirmeni Sok. No:27 Sultanahmet / İstanbul Butik Otel
30 EUR
40 EUR
Troya
Meşrutiyet Cad. No:107 Tepebaşı / İstanbul Özel Belgeli
30 EUR
40 EUR
Peradoor
Abdülhakhamit Cad. No:54 Taksim / İstanbul 3 Yıldız
45 USD
55 USD
Florya Park
Londra Asfaltı No:44 (E-5 Karayolu üzeri) Florya / İstanbul 3 Yıldız
45 USD
55 USD
Pierre Loti
Piyerloti Caddesi No:5 Çemberlitaş / İstanbul 3 Yıldız
45 USD
55 USD
Kurfallı Tatil Köyü
Ağva Sahil Yolu Kurfallı Köyü Ağva / İstanbul 2. Sınıf Tatil Köyü
40 YTL
80 YTL
Eyfel
Kurultay Sok. No:19 Laleli / İstanbul 3 Yıldız
40 USD
60 USD
Zirve
Rıhtım Cad. Reşitefendi Sok. No:36 Kadıköy Merkez / İstanbul 2 Yıldız
60 YTL
90 YTL
Yeşim Camping
Akçakese Köyü Akçakese Köyü / İstanbul Pansiyon
60 YTL
90 YTL
Inter Sport
Sekbanbaşı Sok. No:6 Beyazıt / İstanbul 4 Yıldız
40 EUR
50 EUR
Sevcan
Londra Asfaltı No:44 ( E-5 Yolu Üzeri ) Florya / İstanbul 4 Yıldız
55 USD
65 USD
Golden Age 2
Abdülhakhamit Cad. No:60 80090 Taksim / İstanbul 3 Yıldız
50 USD
65 USD
Eysan
Rıhtım Cad. No:26 Kadıköy Merkez / İstanbul 3 Yıldız
80 YTL
95 YTL
The Pera Hill
Meşrutiyet Caddesi No:95 Tepebaşı / İstanbul 3 Yıldız
65 YTL
95 YTL
Gül Sultan
Cankurtaran Mah. Akbıyık Cad. No:9 Sultanahmet / İstanbul Butik Otel
42 EUR
53 EUR
Fener Motel
Balibey Mah. Ağlayankaya Cad. No:18 Şile Merkez / İstanbul Özel Belgeli
100 YTL
100 YTL
Kervansaray İstanbul
Şehit Muhtar Cad. No:61 80090 Taksim / İstanbul
Toplam 133 Adet Otel Listelendi
7 Sayfanın 2. Sayfası
Otel / Adres Tür
Single
Double
Cartoon
Tarlabaşı Bulvarı. No:36-38 Taksim / İstanbul 4 Yıldız
60 USD
70 USD
Crystal
Receppaşa Cad. No:9 80090 Taksim / İstanbul 4 Yıldız
60 USD
70 USD
3T Residence & Offices
Tarlabaşı Bulvarı No:60 Taksim / İstanbul Apart Otel
70 USD
70 USD
Golden Beach Club
Rumeli Feneri, Marmaracık Koyu Sarıyer / İstanbul Butik Otel
55 USD
70 USD
Sidonya
Rıhtım Cad. Nemlizade Sok. No:34 Kadıköy Merkez / İstanbul 3 Yıldız
90 YTL
105 YTL
Kent
Serasker Cad. No:8 Kadıköy Merkez / İstanbul Özel Belgeli
75 YTL
105 YTL
Grand Eyüboğlu
Alemdağ Cad. Ergün Sok. No:16 Ümraniye / İstanbul Özel Belgeli
75 YTL
105 YTL
Accura
Binbirdirek Mah. Binbirdirek Meydanı Sok. No:1 Sultanahmet / İstanbul 4 Yıldız
52 EUR
58 EUR
Angel`s Home
Mimar Mehmet Ağa Cad. Amiral Tafdil Sok. No:22 Sultanahmet / İstanbul Butik Otel
49 EUR
59 EUR
Keban
Sıraselviler Cad. No:51 Taksim / İstanbul 4 Yıldız
55 USD
75 USD
Inter İstanbul
Topkapı Cad. No:8 34270 Topkapı / İstanbul 4 Yıldız
100 YTL
110 YTL
My Dora
Rıhtım Cad. Tayyareci Sami Sok. No:17 Kadıköy Merkez / İstanbul 3 Yıldız
90 YTL
110 YTL
Kurfal Tatilevi
Plaj Cad. No.35 Ağva / İstanbul Butik Otel
96,25 YTL
110 YTL
The Sunrise
Küçükayasofya Caddesi No:36 Sultanahmet / İstanbul Butik Otel
80 YTL
110 YTL
Sed
Ömer Avni Mah. Beşaret Sok. No:14 Gümüşsuyu / İstanbul 4 Yıldız
45 EUR
60 EUR
Antea
Piyerloti Cad. No:21 Çemberlitaş / İstanbul 3 Yıldız
42 EUR
60 EUR
Villa Zurich
Akarsu Caddesi No: 44 - 46 Cihangir / İstanbul 3 Yıldız
50 EUR
60 EUR
Taşlık
Süleyman Seba Cad. No:75 Valideçeşme Maçka / İstanbul 3 Yıldız
50 EUR
60 EUR
Grand Yavuz
Piyerloti Cad. 71/B 34126 Sultanahmet / İstanbul 4 Yıldız
52 EUR
62 EUR
Seres
Hüdavendigar Cad. No:49 34420 Sirkeci / İstanbul
Otel / Adres Tür
Single
Double
Grand Haliç
Tepebaşı Bulvarı Refik Saydam Cad. No:163 Şişhane / İstanbul 4 Yıldız
60 USD
80 USD
Aygün Plaza
Lamartin Caddesi No:53-55 Taksim / İstanbul 4 Yıldız
60 USD
80 USD
Seminal
Şehit Muhtar Cad. No:23-25 Taksim / İstanbul 4 Yıldız
70 USD
80 USD
Lion
Lamartine Cad. No:45 80090 Taksim / İstanbul 4 Yıldız
60 USD
80 USD
Silivri Park
Sanatkarlar Cad. No:2 34930 Silivri Merkez / İstanbul 3 Yıldız
60 USD
80 USD
Pera Rose Boutique Hotel
Meşrutiyet Cad. No 201-203 Tepebaşı / İstanbul Butik Otel
60 USD
80 USD
Aden
Rıhtım Cad. Yoğurtçu Şükrü Sok. No:2 34714 Kadıköy Merkez / İstanbul 4 Yıldız
85 YTL
120 YTL
Taksim Select
Topçu Cad. No:19 80090 Taksim / İstanbul 4 Yıldız
55 EUR
65 EUR
Saba
Şehit Mehmet Paşa Yokuşu No:8 Sultanahmet / İstanbul Özel Belgeli
50 EUR
65 EUR
Best Western Sokullu Paşa
Küçükayasofya Mah. Şehit Mehmet Paşa Yokuşu No:5/7 Sultanahmet / İstanbul Özel Belgeli
55 EUR
65 EUR
Best Western Amber
Cinci Meydanı Yusuf Aşkın Sok. No:28 Sultanahmet / İstanbul Özel Belgeli
58 EUR
68 EUR
Feronya
Abdülhakhamit Cad. No:70-72 80090 Taksim / İstanbul 4 Yıldız
60 EUR
70 EUR
Konak
Cumhuriyet Cad. Nisbet Sok. No:9 Elmadağ Taksim / İstanbul 4 Yıldız
56 EUR
70 EUR
Harem
Ambar Sok. No:2 81170 Selimiye Harem / İstanbul 3 Yıldız
55 EUR
70 EUR
Fuat Paşa
Çayırbaşı Cad. No:238 Büyükdere / İstanbul Özel Belgeli
60 EUR
70 EUR
Kuzey Yıldızı
Plaj Yolu No:3 Şile Merkez / İstanbul 3 Yıldız
90 YTL
130 YTL
Grand Şile
Plaj Yolu No:19 Şile Merkez / İstanbul 2 Yıldız
90 YTL
130 YTL
Golden Age 1
Topçu Cad.No:22 80090 Taksim / İstanbul 4 Yıldız
70 USD
90 USD
Holiday Inn İstanbul Ataköy Marina
Sahilyolu 34710 Ataköy / İstanbul 4 Yıldız
90 USD
90 USD
Nix
Sahil Yolu (Galeria Yanı) Ataköy / İstanbul 4 Yıldız
135 YTL
135 YTL
Otel / Adres Tür
Single
Double
Best Western Amber
Cinci Meydanı Yusuf Aşkın Sok. No:28 Sultanahmet / İstanbul Özel Belgeli
58 EUR
68 EUR
Feronya
Abdülhakhamit Cad. No:70-72 80090 Taksim / İstanbul 4 Yıldız
60 EUR
70 EUR
Konak
Cumhuriyet Cad. Nisbet Sok. No:9 Elmadağ Taksim / İstanbul 4 Yıldız
56 EUR
70 EUR
Harem
Ambar Sok. No:2 81170 Selimiye Harem / İstanbul 3 Yıldız
55 EUR
70 EUR
Fuat Paşa
Çayırbaşı Cad. No:238 Büyükdere / İstanbul Özel Belgeli
60 EUR
70 EUR
Kuzey Yıldızı
Plaj Yolu No:3 Şile Merkez / İstanbul 3 Yıldız
90 YTL
130 YTL
Grand Şile
Plaj Yolu No:19 Şile Merkez / İstanbul 2 Yıldız
90 YTL
130 YTL
Golden Age 1
Topçu Cad.No:22 80090 Taksim / İstanbul 4 Yıldız
70 USD
90 USD
Holiday Inn İstanbul Ataköy Marina
Sahilyolu 34710 Ataköy / İstanbul 4 Yıldız
90 USD
90 USD
Nix
Sahil Yolu (Galeria Yanı) Ataköy / İstanbul 4 Yıldız
135 YTL
135 YTL
Lady Diana
Binbirdirek Mah.Terzihane Sok. No:9 34400 Sultanahmet / İstanbul 4 Yıldız
58 EUR
74 EUR
Elite Dragos
Pirireis Cad. No:3 Dragos Maltepe / İstanbul 5 Yıldız
60 EUR
75 EUR
Elite Küçükyalı
Cumhuriyet Cad. Tan Sokak No:4 Küçükyalı / İstanbul 4 Yıldız
60 EUR
75 EUR
Riva
Aydede Cad. No:8 Taksim / İstanbul 4 Yıldız
60 EUR
75 EUR
Bilek İstanbul
Eski Büyükdere Cad. No:29 4. Levent / İstanbul 4 Yıldız
55 EUR
75 EUR
Lamartine
Lamartine Cad. No:25 34437 Taksim / İstanbul 4 Yıldız
55 EUR
75 EUR
Durusu Park
Deli Yunus Çiftliği Boyalık Köyü Mevkii Durusu ( Terkos ) / İstanbul Özel Belgeli
100 YTL
140 YTL
Akgün İstanbul
Adnan Menderes Bulvarı Vatan Cad. 34093 Topkapı / İstanbul 5 Yıldız
80 USD
100 USD
Grand Star
Sıraselviler Cad. No: 79 Taksim / İstanbul 4 Yıldız
75 USD
100 USD
Florya Health Club Hotel
Mektep Sok. No:5 Florya / İstanbul Özel Belgeli
80 USD
100 USD
Otel / Adres Tür
Single
Double
The Madison
Recep Paşa Cad. No:23 80090 Taksim / İstanbul 4 Yıldız
65 EUR
80 EUR
Güneş
Nadide Cad Günay Sok. No:10 Merter / İstanbul 4 Yıldız
60 EUR
80 EUR
Aydınoğlu
İdealtepe Namık Kemal Cad. No:106 Küçükyalı / İstanbul Özel Belgeli
60 EUR
80 EUR
Princess Ortaköy
Dereboyu Cad. No:10 Pk. 80840 Ortaköy / İstanbul 5 Yıldız
120 YTL
150 YTL
Merit Halki Palace
Refah Şehitleri Cad. No:88 Heybeliada / İstanbul Özel Belgeli
80 USD
105 USD
Dila
Mühürdar Fuat Bey Sokak No:5 Rıhtım Kadıköy Merkez / İstanbul 4 Yıldız
110 YTL
155 YTL
İstanbul Conti
Ortaklar Cad. No:30 Mecidiyeköy / İstanbul 4 Yıldız
65 EUR
85 EUR
Taksim Gönen
Aydede Cad. No.15 Taksim / İstanbul 4 Yıldız
65 EUR
85 EUR
Villa Suite
Sıraselviler Cad. No:49 Taksim / İstanbul 4 Yıldız
75 EUR
85 EUR
Grand Öztanık
Topçu Cad. No:9-11 Taksim / İstanbul 4 Yıldız
90 USD
110 USD
Butik Star
Sıraselviler Cad. No: 71 Taksim / İstanbul Butik Otel
85 USD
110 USD
Kaya Ramada Plaza
E-5 Otoyolu Hadımköy Sapağı Tüyap Yanı 34900 Beylikdüzü / İstanbul 5 Yıldız
90 EUR
90 EUR
Sürmeli İstanbul
Prof. Dr. Bülent Tarcan Sok. No:3 80310 Gayrettepe / İstanbul 5 Yıldız
80 EUR
90 EUR
The Marmara Pera
Meşrutiyet Cad. 34430 Tepebaşı / İstanbul 4 Yıldız
75 EUR
90 EUR
Holiday Inn İstanbul City
Millet Cad. No:187 34280 Topkapı / İstanbul 4 Yıldız
80 EUR
90 EUR
The Green Park Hotels Taksim
Abdülhakhamit Cad. No:50 Taksim / İstanbul 4 Yıldız
70 EUR
90 EUR
Inter Hotels La Maison
Müvezzi Cad. No:63 80700 Çırağan / İstanbul Butik Otel
75 EUR
90 EUR
Crowne Plaza İstanbul
Sahilyolu 34710 Ataköy / İstanbul 5 Yıldız
115 USD
115 USD
The Green Park Hotels Merter
Nazım Erten Sok. No:13 Merter / İstanbul 5 Yıldız
75 EUR
95 EUR
Taxim Hill
Sıraselviler Cad. No:9 Taksim / İstanbul 4 Yıldız
75 EUR
95 EUR
ExAd.me
Wednesday, October 18, 2006
İSTANBUL MESİRE YERLERİ
ANIT ÇINARLAR
Çevre ve Orman Bakanlığının büyük önem verdiği anıt değerindeki ağaçların korunması projesi içinde yer alan saha, özellikle tabiat araştırmacıları için büyük önem taşımaktadır.
Çatalca'nın Subaşı mevkiinde 2 adet çınar ağacı bu kapsamdadır. Yine Subaşı-Havuzlar bölgesindeki çınar ağaçları ise tahminen 900-1000 yaşları arasında olup, 15 metre boy, 3,5 metre çap ve 17 metre çevre genişliğine sahiptir. Çatalca merkezinden rahatlıkla ulaşılabilen bu anıt ağaçlar, tabiatın gücünü ve bereketini göstermesi bakımından son derece ilginç örneklerdir.
AVCI KORU MESİRE YERİ
Üsküdar-Şile TEM Otoyolunun Ömerli mevkii civarında zengin ağaç örtüsüne sahip mesire yerlerindendir.
İçinde yer yer maden ocakları bulunan 6520 dönümlük sahada bitki türleri de dikkat çekmektedir. Oturma alanları bulunmamasına rağmen genişliğiyle kalabalık grupları ağırlamakta ve dinlenme imkanı sunmaktadır. Patika yollarla ormanın içleri gezilip, farklı bitki ve böcek türleri keşfedilebilir. Koşu ve kros imkanıyla sportif aktiviteler için de hayli uygundur.
Ulaşım: Üsküdar yönünden, Üsküdar- Şile TEM Otoyolunu Ömerli mevkiinden 5 km. sonra, Şile yönünden de 10 km. sonra otoyola cepheli girişi bulunmaktadır.
Telefon: Alemdağ Doğa Koruma ve Milli Parklar Mühendisliği
0216 413 40 15-16
AYDOS MESİRE YERİ
Aydos Tepesi ve eteklerindeki doğal güzelliklerle bezeli mesire yeri, günlük dinlenme ve aktiviteler için ideal bir atmosfer sunmaktadır.
Adını tarım tanrıçası Damatrys'dan alan saha içinden, 537 metreyle İstanbul'un en yüksek noktası olan Aydos Tepesi rahatlıkla görülebilir. Osmanlı imparatorluğu döneminde av alanı olarak kullanılması çam ağaçlarından oluşan ormanının ne denli zengin olduğunu ortaya koymaktadır. 15 dakikalık bir yürüyüşle tırmanacağız yükseltilerin güzelliği bütün yorgunluğunuzu unutturacaktır. Hele hele akşam vakti, adalar üzerinde güneşin batışını seyretmek hiçbir şeye değişilmez. 4 farklı giriş bölümü bulunan 6620 dönümlük mesire yerindeki gölet, çevresindeki ekolojik bütünlük i küçük bir Uzun Göl manzarası oluşturmaktadır. Piknik sahaları, büfesi ve koşu parkurları oldukça bakımlıdır.
Ulaşım: E-5 ve TEM bağlantılarıyla Kartal-Yakacık ve Sultanbeyli istikametlerinden rahatlıkla ulaşılabiliyor. Ayrıca, toplu taşıma araçlarında da yararlanılabilir.
Telefon: 0 216 377 46 47
AYVAT BENDİ MESİRE YERİ
Kağıthane Deresi'nin kollarından olan Ayvat Deresi üzerinde kurulmuştur. 1765'te 3. Mustafa döneminde yapılan tarihi bendin yüksekliği 13.45, tepe uzunluğu ise düz hat olarak 63 metredir.
Küçük yükseltilerin arasındaki su toplama havzası Beigrad Ormanları'ndaki en güzel manzaralardan biridir. Yabani bir çok hayvan türünün bulunması ekolojik açıdan bölgeyi önemi kılıyor. Tabiat ve fotoğraf meraklıları için zengin bir mekan özelliğinin yanısıra giriş yerindeki düzlükler piknik ve dinlenme için idealdir. Osmanlı imparatorluğu'nun İstanbul için inşaa ettiği su yollarının önemli bir halkası olan Kurtkemeri de büyük ilgi çekmektedir.
Ulaşım: Kemerburgaz'dan Belgrad Ormanları'na giriş kapısı olan Kurtkemeri Giriş Mesiresi'nin içinden geçilerek toprak bir yolla ulaşılmaktadır.
Telefon: 0 212 444 30 00
AZİZPAŞA MESİRE YERİ
Maslak-Gültepe-Levent-Kağıthane- Eyüp gibi yerleşimlere yakınlığı, ilginç bitki örtüsü ve geniş piknik alanlarıyla çok tercih edilen bir bölgedir. Giriş bölümünde sizi karşılayacak düzlüklerde konaklayabileceğiniz gibi biraz daha yolu göze alıp tepelere doğru çıkabilirsiniz. Bu aynı zamanda ciğerlerinizi oksijenle doldurmanızı sağlayacaktır. Tepedeki çimenlik saha, özellikle şirket, dernek, okul ve benzeri özellik taşıyan grupların aktiviteleri için çok uygundur. Kafeteryadan piknik için gerekli malzemeleri temin edebileceğiniz gibi, size sunulan ızgaralardan da afiyetle yiyebilirsiniz.
Ulaşım: Maslak'tan aşağıya inen Cendere yolu üzerinde sağ taraftadır. Hasdal üzerinden gelinen Kemerburgaz'dan da hemen sağ tarafa dönülerek ulaşılabilir.
Tel: 0 212 360 30 85
BELGRAD ORMANLARI - NEŞET SUYU
Adını, Belgrad Ormanlan'nın ıslahı için büyük gayret sarfeden Müderris Neşet Bey'den (1881-1929) alan serin suyun etrafında kurulan önemli bir mesire yeridir.
Ulaşım kolaylığı ve Belgrad Ormanlan'nın tam ortasındaki konumuyla yılın dört mevsimi, haftanın 7 günü tabiat severlerin akınına uğrar. Güzel suyunun yanısıra, Büyükbent etrafında ring yapan 8 kilometrelik koşu parkuru, temiz piknik alanları, kafeteryası ve otoparkı ile istanbullular için ideal imkanlar sunar. Spor kulüplerinin kros ve nefes açma çalışmaları için değerlendirdiği Neşetsuyu Mesire Yeri, zengin flora ve faunasıyla doğa bilimcilere de hizmet vermektedir.
Ulaşım: Levent-Maslak- Bahçeköy ya da Kemerburgaz istikametlerinden giriş yapılan Belgrad Ormanları'nda tabelalar size yön verecektir. Her iki yönden ortalama 3 kilometrelik bir asfalt yoldan sonra Neşet Suyu'na varılır.
Telefon: 0216 486 00 72
BELGRAD ORMANLARI - BENTLER
Belgrad Ormanları'ndaki en güzel mesire alanlarındandır.
Osmanlı imparatorluğu döneminde şehrin su ihtiyacını karşılamak amacıyla birbiri ardına inşa edilen, Topuzlu Bendi (1750) Valide Bendi (1796) ile 2. Sultan Mahmut Bendi (1839) buradadır. Büfeden piknik için gerekli hizmeti alabilmeniz mümkün. Ormanın derinliklerine kadar uzanan yürüyüş parkurları ve bisiklet yolu sizi her mevsim ayrı bir güzelliğe taşır. Bahar ayındaki yeşil örtü, yazdaki serinlik, sonbaharda sarıdan kırmızıya dönen renkler ve kışın yalınlığı tabiatla bir olma duygularınızı coşturacaktır..
Ulaşım: Belgrad Ormanları'nın Bahçeköy girişinden hemen sağa dönen asfalt yol ile çok rahat bir ulaşım imkanına sahiptir.
Telefon: 0212 559 25 49
BELGRAD ORMANLARI - FALİH RIFKI ATAY
Ağaç denizi Belgrad Ormanları'nda daha bir sakin köşe dilenirse gidilecek yer, ünlü edebiyatçımız / Falih Rıfkı Atay'ın adını taşıyan mesire yeridir. Neşet Suyu ve Kömürcübent arasındaki 200 dönümlük alanda misafirlerini ağırlar. Ahşap oturma mekanlarıyla donatılmış alanlar her şartta piknik yapma imkanı sağlamaktadır. İçerisindeki mini kafetaryanın ızgaraları hayli leziz. Su kaynakları bol olan Falik Rıfkı Atay Mesire Yeri'nin içindeki mini futbol sahası özellikle gençler ve çocuklar için bulunmaz bir şans. Ormanın derinliklerine yapılacak yürüyüşlerde bir çok çiçek ve bitki türü sizleri karşılayacaktır.
Ulaşım: Belgrad Ormanları'nın Bahçeköy girişinden sonra gelen Neşet Suyu'yla komşudur. Kemerburgaz-Göktürk-Kurtkemeri'ni takiben de ulaşılabilir.
Telefon: 0 212 531 55 81
BEYKOZ - GÖKNARLIK MESİRE YERİ
Binbir güzelliğe sahip Beykoz'un bir başka güzelliğidir Tokatköy-Göknarlık... 46,5 hektar büyüklüğündeki alanda kendiliğinden yetişen ve en nadide ağaç türlerinden olan göknarlar, insanda tarifsiz bir hayranlık uyandırıyor. Kapladığı alana neredeyse hiç ışık bırakmayan göknarlar içinde yürümek sizde çok değişik duygular uyandıracaktır. Etrafını saran kestane ve diğer ağaç türleri arasında kolaylıkla fark edilebilen bu saha, Beykoz İlçe Merkezi'ne olan yakınlığıyla ulaşılması son derece kolaydır.
BİNBAŞI MESİRE YERİ
Kemerburgaz ya da Belgrad Ormanları v içinden rahatlıkla ulaşabileceğiniz zengin bir ağaç ve bitki örtüsüne sahip piknik yeridir. Yürüyüş parkuru ve oturma mekanlarıyla dikkat çekiyor. Rivayet edilir ki, Osmanlı İmparatorluğunun son yıllarındaki savaşlarda bir bölük asker bölgeye sığınmak zorunda kalır. Açlık ve susuzluk giderek artmaktadır. Asker huzursuzdur ancak kamp yerinden ayrılmak da mümkün değildir. Bunun üzerine günlerce çare arayan bölük komutanı binbaşı, geceden sabaha kadar açtığı kuyudan su çıkarmayı başarır ve bölgeye de adını vermiş olur. Girişteki kafeterya ziyaretçilerin birçok ihtiyacını karşılayacak donanıma sahiptir. Mesire yerinde çocuklar da unutulmayarak şirin bir oyun bahçesi kurulmuştur..
Ulaşım: Kemerburgaz ile Bahçeköy'ü birbirine bağlayan yol üzerindedir.
Telefon: 0 212 280 01 47
DEĞİRMENBURNU MESİRE YERİ
Adalar deyince akla bir çok güzellik gelir. Bunların arasında Heybeliada'daki Değirmenburnu mevkii ayrı bir cazibeye sahiptir. Bölgeye adını veren tarihi değirmene çıkıp, diğer adaları ve İstanbul kıyılarını seyredebileceğiniz gibi, şehir hatları vapurlarını da selamlayabilirsiniz. Aşıklar yolunda yürüyebilir, koşabilir veya hemen kenarında nefis bir piknik yapabilirsiniz. Çam ağaçlarının kokusu yosunlara karışır, sizi başka bir dünyaya taşır. Faytonla renklendirebileceğiniz geziniz süresince mesire yerindeki büfeden her ihtiyacınızı karşılayabilirsiniz, istenirse, küçük koylar, deniz sefasına da imkan vermektedir.
Ulaşım: Şehir hatları vapuru veya özel teknelerle Heybeli Ada iskelesine ulaştıktan sonra sağa giden yolla varılır.
Telefon: 0 212 601 11 88
DİLBURNU MESİRE YERİ
Sadece İstanbul'un değil, Türkiye'nin de en nadide köşelerinden biri. Adalara has mimari, Marmara mavisi ve çam ağaçlarının fıstıki yeşili ile bir araya geldiğinde ortaya çıkan tablo gerçekten hayranlık verici. Böyle bir ortamda piknik, plaj, yürüyüş ya da yelken gibi aktivitelerden birini seçmek tamamen size bağlı. Kızılçamlar arasından koyları, biraz vaktiniz varsa güneşin batışını seyretmek çok az bulunabilecek bir keyiftir. Dilburnu, kafeterya, piknik ve doğa yürüyüşleriyle de sizi gün boyu kendinde tutmayı bilecektir...
Ulaşım: Sirkeci, Kabataş, Kadıköy, Bostancı ve Kartal'dan kalkan Adalar-Yalova vapurlarıyla Büyükada'ya ulaşılır. Sonrasında yürüyüş, fayton ya da bisikletle mesire yerine gidebilirsiniz.
Telefon: 0 216 226 36 31
KİRAZLIBENT MESİRE YERİ
Belgrad Ormanları içindeki diğer bir tabiat harikası. Yüksek ağaçları, ince patika yolları ve tarihi Kirazlıbenti ile mutlaka görülmesi gereken mesire yerlerinden. Piknik alanının üst kısmındaki bent, daha çok meraklıları tarafından bilinir ve mimarisiyle büyüler. 2. Mahmut'un 1818'de Kirazlı Deresi üzerine inşa ettiği bu güzel bendin yüksekliği 11.25, tepe genişliği ise 59.45 metredir, işletmeye kapalı olduğu için büfe hizmetleri verilemiyor olsa da özellikle yöresel derneklerin sıkça tercih ettiği bir alandır. Toprak yolla yapılacak gezintiler, tabiat harikası bu bölgenin tam olarak keşfedilmesini sağlayacaktır.
Ulaşım: Bahçeköy'ün içinden sola dönüp Kemerburgaz'a giden yolu üzerinde, Irmak Mesire Yeri'yle karşı karşıyadır.
Telefon: 0 212 226 23 35
Doğa Koruma ve Milli Parklar Mühendisliği
Çevre ve Orman Bakanlığının büyük önem verdiği anıt değerindeki ağaçların korunması projesi içinde yer alan saha, özellikle tabiat araştırmacıları için büyük önem taşımaktadır.
Çatalca'nın Subaşı mevkiinde 2 adet çınar ağacı bu kapsamdadır. Yine Subaşı-Havuzlar bölgesindeki çınar ağaçları ise tahminen 900-1000 yaşları arasında olup, 15 metre boy, 3,5 metre çap ve 17 metre çevre genişliğine sahiptir. Çatalca merkezinden rahatlıkla ulaşılabilen bu anıt ağaçlar, tabiatın gücünü ve bereketini göstermesi bakımından son derece ilginç örneklerdir.
AVCI KORU MESİRE YERİ
Üsküdar-Şile TEM Otoyolunun Ömerli mevkii civarında zengin ağaç örtüsüne sahip mesire yerlerindendir.
İçinde yer yer maden ocakları bulunan 6520 dönümlük sahada bitki türleri de dikkat çekmektedir. Oturma alanları bulunmamasına rağmen genişliğiyle kalabalık grupları ağırlamakta ve dinlenme imkanı sunmaktadır. Patika yollarla ormanın içleri gezilip, farklı bitki ve böcek türleri keşfedilebilir. Koşu ve kros imkanıyla sportif aktiviteler için de hayli uygundur.
Ulaşım: Üsküdar yönünden, Üsküdar- Şile TEM Otoyolunu Ömerli mevkiinden 5 km. sonra, Şile yönünden de 10 km. sonra otoyola cepheli girişi bulunmaktadır.
Telefon: Alemdağ Doğa Koruma ve Milli Parklar Mühendisliği
0216 413 40 15-16
AYDOS MESİRE YERİ
Aydos Tepesi ve eteklerindeki doğal güzelliklerle bezeli mesire yeri, günlük dinlenme ve aktiviteler için ideal bir atmosfer sunmaktadır.
Adını tarım tanrıçası Damatrys'dan alan saha içinden, 537 metreyle İstanbul'un en yüksek noktası olan Aydos Tepesi rahatlıkla görülebilir. Osmanlı imparatorluğu döneminde av alanı olarak kullanılması çam ağaçlarından oluşan ormanının ne denli zengin olduğunu ortaya koymaktadır. 15 dakikalık bir yürüyüşle tırmanacağız yükseltilerin güzelliği bütün yorgunluğunuzu unutturacaktır. Hele hele akşam vakti, adalar üzerinde güneşin batışını seyretmek hiçbir şeye değişilmez. 4 farklı giriş bölümü bulunan 6620 dönümlük mesire yerindeki gölet, çevresindeki ekolojik bütünlük i küçük bir Uzun Göl manzarası oluşturmaktadır. Piknik sahaları, büfesi ve koşu parkurları oldukça bakımlıdır.
Ulaşım: E-5 ve TEM bağlantılarıyla Kartal-Yakacık ve Sultanbeyli istikametlerinden rahatlıkla ulaşılabiliyor. Ayrıca, toplu taşıma araçlarında da yararlanılabilir.
Telefon: 0 216 377 46 47
AYVAT BENDİ MESİRE YERİ
Kağıthane Deresi'nin kollarından olan Ayvat Deresi üzerinde kurulmuştur. 1765'te 3. Mustafa döneminde yapılan tarihi bendin yüksekliği 13.45, tepe uzunluğu ise düz hat olarak 63 metredir.
Küçük yükseltilerin arasındaki su toplama havzası Beigrad Ormanları'ndaki en güzel manzaralardan biridir. Yabani bir çok hayvan türünün bulunması ekolojik açıdan bölgeyi önemi kılıyor. Tabiat ve fotoğraf meraklıları için zengin bir mekan özelliğinin yanısıra giriş yerindeki düzlükler piknik ve dinlenme için idealdir. Osmanlı imparatorluğu'nun İstanbul için inşaa ettiği su yollarının önemli bir halkası olan Kurtkemeri de büyük ilgi çekmektedir.
Ulaşım: Kemerburgaz'dan Belgrad Ormanları'na giriş kapısı olan Kurtkemeri Giriş Mesiresi'nin içinden geçilerek toprak bir yolla ulaşılmaktadır.
Telefon: 0 212 444 30 00
AZİZPAŞA MESİRE YERİ
Maslak-Gültepe-Levent-Kağıthane- Eyüp gibi yerleşimlere yakınlığı, ilginç bitki örtüsü ve geniş piknik alanlarıyla çok tercih edilen bir bölgedir. Giriş bölümünde sizi karşılayacak düzlüklerde konaklayabileceğiniz gibi biraz daha yolu göze alıp tepelere doğru çıkabilirsiniz. Bu aynı zamanda ciğerlerinizi oksijenle doldurmanızı sağlayacaktır. Tepedeki çimenlik saha, özellikle şirket, dernek, okul ve benzeri özellik taşıyan grupların aktiviteleri için çok uygundur. Kafeteryadan piknik için gerekli malzemeleri temin edebileceğiniz gibi, size sunulan ızgaralardan da afiyetle yiyebilirsiniz.
Ulaşım: Maslak'tan aşağıya inen Cendere yolu üzerinde sağ taraftadır. Hasdal üzerinden gelinen Kemerburgaz'dan da hemen sağ tarafa dönülerek ulaşılabilir.
Tel: 0 212 360 30 85
BELGRAD ORMANLARI - NEŞET SUYU
Adını, Belgrad Ormanlan'nın ıslahı için büyük gayret sarfeden Müderris Neşet Bey'den (1881-1929) alan serin suyun etrafında kurulan önemli bir mesire yeridir.
Ulaşım kolaylığı ve Belgrad Ormanlan'nın tam ortasındaki konumuyla yılın dört mevsimi, haftanın 7 günü tabiat severlerin akınına uğrar. Güzel suyunun yanısıra, Büyükbent etrafında ring yapan 8 kilometrelik koşu parkuru, temiz piknik alanları, kafeteryası ve otoparkı ile istanbullular için ideal imkanlar sunar. Spor kulüplerinin kros ve nefes açma çalışmaları için değerlendirdiği Neşetsuyu Mesire Yeri, zengin flora ve faunasıyla doğa bilimcilere de hizmet vermektedir.
Ulaşım: Levent-Maslak- Bahçeköy ya da Kemerburgaz istikametlerinden giriş yapılan Belgrad Ormanları'nda tabelalar size yön verecektir. Her iki yönden ortalama 3 kilometrelik bir asfalt yoldan sonra Neşet Suyu'na varılır.
Telefon: 0216 486 00 72
BELGRAD ORMANLARI - BENTLER
Belgrad Ormanları'ndaki en güzel mesire alanlarındandır.
Osmanlı imparatorluğu döneminde şehrin su ihtiyacını karşılamak amacıyla birbiri ardına inşa edilen, Topuzlu Bendi (1750) Valide Bendi (1796) ile 2. Sultan Mahmut Bendi (1839) buradadır. Büfeden piknik için gerekli hizmeti alabilmeniz mümkün. Ormanın derinliklerine kadar uzanan yürüyüş parkurları ve bisiklet yolu sizi her mevsim ayrı bir güzelliğe taşır. Bahar ayındaki yeşil örtü, yazdaki serinlik, sonbaharda sarıdan kırmızıya dönen renkler ve kışın yalınlığı tabiatla bir olma duygularınızı coşturacaktır..
Ulaşım: Belgrad Ormanları'nın Bahçeköy girişinden hemen sağa dönen asfalt yol ile çok rahat bir ulaşım imkanına sahiptir.
Telefon: 0212 559 25 49
BELGRAD ORMANLARI - FALİH RIFKI ATAY
Ağaç denizi Belgrad Ormanları'nda daha bir sakin köşe dilenirse gidilecek yer, ünlü edebiyatçımız / Falih Rıfkı Atay'ın adını taşıyan mesire yeridir. Neşet Suyu ve Kömürcübent arasındaki 200 dönümlük alanda misafirlerini ağırlar. Ahşap oturma mekanlarıyla donatılmış alanlar her şartta piknik yapma imkanı sağlamaktadır. İçerisindeki mini kafetaryanın ızgaraları hayli leziz. Su kaynakları bol olan Falik Rıfkı Atay Mesire Yeri'nin içindeki mini futbol sahası özellikle gençler ve çocuklar için bulunmaz bir şans. Ormanın derinliklerine yapılacak yürüyüşlerde bir çok çiçek ve bitki türü sizleri karşılayacaktır.
Ulaşım: Belgrad Ormanları'nın Bahçeköy girişinden sonra gelen Neşet Suyu'yla komşudur. Kemerburgaz-Göktürk-Kurtkemeri'ni takiben de ulaşılabilir.
Telefon: 0 212 531 55 81
BEYKOZ - GÖKNARLIK MESİRE YERİ
Binbir güzelliğe sahip Beykoz'un bir başka güzelliğidir Tokatköy-Göknarlık... 46,5 hektar büyüklüğündeki alanda kendiliğinden yetişen ve en nadide ağaç türlerinden olan göknarlar, insanda tarifsiz bir hayranlık uyandırıyor. Kapladığı alana neredeyse hiç ışık bırakmayan göknarlar içinde yürümek sizde çok değişik duygular uyandıracaktır. Etrafını saran kestane ve diğer ağaç türleri arasında kolaylıkla fark edilebilen bu saha, Beykoz İlçe Merkezi'ne olan yakınlığıyla ulaşılması son derece kolaydır.
BİNBAŞI MESİRE YERİ
Kemerburgaz ya da Belgrad Ormanları v içinden rahatlıkla ulaşabileceğiniz zengin bir ağaç ve bitki örtüsüne sahip piknik yeridir. Yürüyüş parkuru ve oturma mekanlarıyla dikkat çekiyor. Rivayet edilir ki, Osmanlı İmparatorluğunun son yıllarındaki savaşlarda bir bölük asker bölgeye sığınmak zorunda kalır. Açlık ve susuzluk giderek artmaktadır. Asker huzursuzdur ancak kamp yerinden ayrılmak da mümkün değildir. Bunun üzerine günlerce çare arayan bölük komutanı binbaşı, geceden sabaha kadar açtığı kuyudan su çıkarmayı başarır ve bölgeye de adını vermiş olur. Girişteki kafeterya ziyaretçilerin birçok ihtiyacını karşılayacak donanıma sahiptir. Mesire yerinde çocuklar da unutulmayarak şirin bir oyun bahçesi kurulmuştur..
Ulaşım: Kemerburgaz ile Bahçeköy'ü birbirine bağlayan yol üzerindedir.
Telefon: 0 212 280 01 47
DEĞİRMENBURNU MESİRE YERİ
Adalar deyince akla bir çok güzellik gelir. Bunların arasında Heybeliada'daki Değirmenburnu mevkii ayrı bir cazibeye sahiptir. Bölgeye adını veren tarihi değirmene çıkıp, diğer adaları ve İstanbul kıyılarını seyredebileceğiniz gibi, şehir hatları vapurlarını da selamlayabilirsiniz. Aşıklar yolunda yürüyebilir, koşabilir veya hemen kenarında nefis bir piknik yapabilirsiniz. Çam ağaçlarının kokusu yosunlara karışır, sizi başka bir dünyaya taşır. Faytonla renklendirebileceğiniz geziniz süresince mesire yerindeki büfeden her ihtiyacınızı karşılayabilirsiniz, istenirse, küçük koylar, deniz sefasına da imkan vermektedir.
Ulaşım: Şehir hatları vapuru veya özel teknelerle Heybeli Ada iskelesine ulaştıktan sonra sağa giden yolla varılır.
Telefon: 0 212 601 11 88
DİLBURNU MESİRE YERİ
Sadece İstanbul'un değil, Türkiye'nin de en nadide köşelerinden biri. Adalara has mimari, Marmara mavisi ve çam ağaçlarının fıstıki yeşili ile bir araya geldiğinde ortaya çıkan tablo gerçekten hayranlık verici. Böyle bir ortamda piknik, plaj, yürüyüş ya da yelken gibi aktivitelerden birini seçmek tamamen size bağlı. Kızılçamlar arasından koyları, biraz vaktiniz varsa güneşin batışını seyretmek çok az bulunabilecek bir keyiftir. Dilburnu, kafeterya, piknik ve doğa yürüyüşleriyle de sizi gün boyu kendinde tutmayı bilecektir...
Ulaşım: Sirkeci, Kabataş, Kadıköy, Bostancı ve Kartal'dan kalkan Adalar-Yalova vapurlarıyla Büyükada'ya ulaşılır. Sonrasında yürüyüş, fayton ya da bisikletle mesire yerine gidebilirsiniz.
Telefon: 0 216 226 36 31
KİRAZLIBENT MESİRE YERİ
Belgrad Ormanları içindeki diğer bir tabiat harikası. Yüksek ağaçları, ince patika yolları ve tarihi Kirazlıbenti ile mutlaka görülmesi gereken mesire yerlerinden. Piknik alanının üst kısmındaki bent, daha çok meraklıları tarafından bilinir ve mimarisiyle büyüler. 2. Mahmut'un 1818'de Kirazlı Deresi üzerine inşa ettiği bu güzel bendin yüksekliği 11.25, tepe genişliği ise 59.45 metredir, işletmeye kapalı olduğu için büfe hizmetleri verilemiyor olsa da özellikle yöresel derneklerin sıkça tercih ettiği bir alandır. Toprak yolla yapılacak gezintiler, tabiat harikası bu bölgenin tam olarak keşfedilmesini sağlayacaktır.
Ulaşım: Bahçeköy'ün içinden sola dönüp Kemerburgaz'a giden yolu üzerinde, Irmak Mesire Yeri'yle karşı karşıyadır.
Telefon: 0 212 226 23 35
Doğa Koruma ve Milli Parklar Mühendisliği
Friday, October 06, 2006
Burgaz adası
Burgazadası
Burgazadası, adaların en küçüğü ve en şirinidir. Eni boyu 2 km’dir.
Burgazadası, eskiden tümüyle bir Rum köyüydü. Türklerin yerleşmeye başlaması 18. yüzyılın ikinci yarısından itibaren başladı.
Adanın 170 metre yüksekliğinde tek bir tepesi vardır. Eski adıyla Hristos, yeni adıyla Bayrak Tepesi’ne çıkıp çevrenin doyulmaz manzarası izlenir. Tepede Hristos Manastırı’nın kalıntıları vardır. Manastır ilk kez 865’te yapılmış, IV. Murat zamanında yıkılmış, 1868’te yeniden inşa edilmiştir.
İskelenin solunda görülen burun, Moloz Burnu’dur ve üzerine Adanın Su Sporları Kulübü yapılmıştır. Burası adanın eski plajıdır aynı zamanda. Şimdi sadece üyeler girebiliyor.
Adanın arka tarafındaki Kalpazankaya’nın adı Osmanlı döneminde burada kalpazanların sahte para pasmasından geliyor. Bir başka ünü de 1 Mayıs’ın yasak olduğu 40’lı yıllarda bayram kutlamak isteyenlerin gözlerden ırak burayı seçmelerinden geliyor. Şimdi adanın plajı olarak tanınıyor.
İskeleden sağa doğru Cennet Yolu’ndan yüründüğünde Aya Yorgi Manastırı’nın yanındaki Cennet Gazinosu’na varılır. Sonra da Turgut Reis mevkii izlenerek Kalpazankaya’ya gelinir.
İskele civarındaki lokantalar, çay bahçeleri ve gazinolar sevimli ve temizdir. Az sayıda ama iyi balık lokantaları vardır.
Burgaz Sait Faik’le de anılıyor. İskele’de Sait Faik’in bir heykeli vardır. Hikayecinin yaşadığı ev müze olarak düzenlenmiştir. Müze ev, adaya yanaşırken görülebilen ve adanın en büyük tarihi yapısı olan Aya Yani Kilisesi’nin hemen arkasındadır.
Aya Yani ilk kez 842’de inşa edilmiş, birkaç kez yıkılıp yapıldıktan sonra en son biçimini 1896’da almıştır. Bugünkü kilisenin 9. yüzyılda adaya sürülen büyük din adamı Metodios’un kapatıldığı zindanın üzerine yapıldığı bilinmektedir. Bugün Aziz Metodios’un zindanı denilen hücreye 11 basamakla inilmektetir ve burası 3.5x1.75 boyutlarında ve 2 metre yüksekliğinde taştan yapılmış bir odadır. Kİlisenin avlusunda ayrıca 7 taş basamakla inilen ayazma bulunuyor.
Adanın tek camisii 1953’de yapılmıştır.
Burgazadası, adaların en küçüğü ve en şirinidir. Eni boyu 2 km’dir.
Burgazadası, eskiden tümüyle bir Rum köyüydü. Türklerin yerleşmeye başlaması 18. yüzyılın ikinci yarısından itibaren başladı.
Adanın 170 metre yüksekliğinde tek bir tepesi vardır. Eski adıyla Hristos, yeni adıyla Bayrak Tepesi’ne çıkıp çevrenin doyulmaz manzarası izlenir. Tepede Hristos Manastırı’nın kalıntıları vardır. Manastır ilk kez 865’te yapılmış, IV. Murat zamanında yıkılmış, 1868’te yeniden inşa edilmiştir.
İskelenin solunda görülen burun, Moloz Burnu’dur ve üzerine Adanın Su Sporları Kulübü yapılmıştır. Burası adanın eski plajıdır aynı zamanda. Şimdi sadece üyeler girebiliyor.
Adanın arka tarafındaki Kalpazankaya’nın adı Osmanlı döneminde burada kalpazanların sahte para pasmasından geliyor. Bir başka ünü de 1 Mayıs’ın yasak olduğu 40’lı yıllarda bayram kutlamak isteyenlerin gözlerden ırak burayı seçmelerinden geliyor. Şimdi adanın plajı olarak tanınıyor.
İskeleden sağa doğru Cennet Yolu’ndan yüründüğünde Aya Yorgi Manastırı’nın yanındaki Cennet Gazinosu’na varılır. Sonra da Turgut Reis mevkii izlenerek Kalpazankaya’ya gelinir.
İskele civarındaki lokantalar, çay bahçeleri ve gazinolar sevimli ve temizdir. Az sayıda ama iyi balık lokantaları vardır.
Burgaz Sait Faik’le de anılıyor. İskele’de Sait Faik’in bir heykeli vardır. Hikayecinin yaşadığı ev müze olarak düzenlenmiştir. Müze ev, adaya yanaşırken görülebilen ve adanın en büyük tarihi yapısı olan Aya Yani Kilisesi’nin hemen arkasındadır.
Aya Yani ilk kez 842’de inşa edilmiş, birkaç kez yıkılıp yapıldıktan sonra en son biçimini 1896’da almıştır. Bugünkü kilisenin 9. yüzyılda adaya sürülen büyük din adamı Metodios’un kapatıldığı zindanın üzerine yapıldığı bilinmektedir. Bugün Aziz Metodios’un zindanı denilen hücreye 11 basamakla inilmektetir ve burası 3.5x1.75 boyutlarında ve 2 metre yüksekliğinde taştan yapılmış bir odadır. Kİlisenin avlusunda ayrıca 7 taş basamakla inilen ayazma bulunuyor.
Adanın tek camisii 1953’de yapılmıştır.
Heybeliada
Heybeliada
Heybeliada ikinci büyük adadır. Heybeli’ye 1776’da Rum Ortodoks Patriği Karacas’ın yerleşmesi ile adanın kaderi değişti. Karacas Patrikhaneye küsüp bugünkü Deniz Lisesi’nin yerine bir köşk yaptırmıştı. Köşk metruk halde ve askeri bölgede kaldığı için ancak özel izinle gezilebiliyor.
İzin de pek kolay verilmiyor. Sonraları, 1845 yılında Aya Triada Manastırı’nda Ruhban Okulu açılınca ada hızlı bir gelişme gösterdi. Günümüzde Deniz Lisesi ile biraz "askeri" havası vardır. Bir de sanatoryumu ile bilinir. İkinci büyük ada olan Heybeli’nin en yükseği 136 metre olan Değirmen Tepesi’nden başka üç büyük tepesi daha vardır. Ümit Tepesi’nde Hagia Triada Manastırı’nın yerine sonradan yapılan Ruhban Okulu bulunur. Okulun kütüphanesi çok zengindir. Domuz Tepesi denilen diğerleri ise adada bir süre yaşayan Makarios’un adıyla anılırdı. Yamaçta da İsa Manastırı bulunuyor. Hagios Spiridonos manastırı, Aya Yorgi kilisesi ve Hagia Ephemia ayazması diğer dini yapılar. İsmet İnönü’nün müze haline getirilen evi de Heybeli’dedir. Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın evi de restore ediliyor. Heybeli’nin çevresini faytonla veya yayan olarak dolaşabilirsiniz. İskeleye arakanızı dönüp sola doğru yürürseniz ileride yanyana müslüman ve ortodoks mezarlıkları var. İki mezarlık bitişik. Yol ikiye ayrılınca sola aşağıya devam ederseniz sanatoryum yanından geçip yeniden sahile inersiniz. Burada plaj var. Koyu geçip yokuşu tırmanmaya devam ederseniz. ileride çok büyük kemikler göreceksiniz. Dinazorlor devrinden değil burada fayton çeken atların ölenlerinden kalma. Buradan yürürseniz biraz kokuya da dayanacaksınız.
Denizin pek temiz olmadığı Heybeli’de plajlara gitmezseniz Halki Palas Hotel’in havuzundan başka seçenek yok. Deniz Kulübü tesislerinden ( olimpik yüzme havuzu, tenis kortu, lokanta gibi ) ancak üye olanlar yararlanabiliyor.
Yemek yiyebileceğiniz ve içki içebileceğiniz lokantalar iskelenin hemen karşısında sıralanıyor. Bazılarında hafta sonları taverna havasında canlı müzik oluyor.
Heybeliada ikinci büyük adadır. Heybeli’ye 1776’da Rum Ortodoks Patriği Karacas’ın yerleşmesi ile adanın kaderi değişti. Karacas Patrikhaneye küsüp bugünkü Deniz Lisesi’nin yerine bir köşk yaptırmıştı. Köşk metruk halde ve askeri bölgede kaldığı için ancak özel izinle gezilebiliyor.
İzin de pek kolay verilmiyor. Sonraları, 1845 yılında Aya Triada Manastırı’nda Ruhban Okulu açılınca ada hızlı bir gelişme gösterdi. Günümüzde Deniz Lisesi ile biraz "askeri" havası vardır. Bir de sanatoryumu ile bilinir. İkinci büyük ada olan Heybeli’nin en yükseği 136 metre olan Değirmen Tepesi’nden başka üç büyük tepesi daha vardır. Ümit Tepesi’nde Hagia Triada Manastırı’nın yerine sonradan yapılan Ruhban Okulu bulunur. Okulun kütüphanesi çok zengindir. Domuz Tepesi denilen diğerleri ise adada bir süre yaşayan Makarios’un adıyla anılırdı. Yamaçta da İsa Manastırı bulunuyor. Hagios Spiridonos manastırı, Aya Yorgi kilisesi ve Hagia Ephemia ayazması diğer dini yapılar. İsmet İnönü’nün müze haline getirilen evi de Heybeli’dedir. Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın evi de restore ediliyor. Heybeli’nin çevresini faytonla veya yayan olarak dolaşabilirsiniz. İskeleye arakanızı dönüp sola doğru yürürseniz ileride yanyana müslüman ve ortodoks mezarlıkları var. İki mezarlık bitişik. Yol ikiye ayrılınca sola aşağıya devam ederseniz sanatoryum yanından geçip yeniden sahile inersiniz. Burada plaj var. Koyu geçip yokuşu tırmanmaya devam ederseniz. ileride çok büyük kemikler göreceksiniz. Dinazorlor devrinden değil burada fayton çeken atların ölenlerinden kalma. Buradan yürürseniz biraz kokuya da dayanacaksınız.
Denizin pek temiz olmadığı Heybeli’de plajlara gitmezseniz Halki Palas Hotel’in havuzundan başka seçenek yok. Deniz Kulübü tesislerinden ( olimpik yüzme havuzu, tenis kortu, lokanta gibi ) ancak üye olanlar yararlanabiliyor.
Yemek yiyebileceğiniz ve içki içebileceğiniz lokantalar iskelenin hemen karşısında sıralanıyor. Bazılarında hafta sonları taverna havasında canlı müzik oluyor.
Büyükada
Büyükada
Büyükada köşkleri, kulüpleri ve oturanları ile diğer adalardan biraz farklıdır. Deyim yerindeyse Adaların metropolüdür. Burgaz ile Kınalı ise daha "mütevazi" adalardır. Büyükada’nın dört tepesinden en yüksek olanı adını Aya Yorgi Kilisesi’nden alıyor. Günümüzde Yüce Tepe denir oldu. Diğer tepe de adını üzerindeki Khristos Manastırı’ndan alıyor. Aya Yorgi 23 Nisan ve 24 Eylül günleri çok kalabalık olur. Her dinden insan toplanır ve dua edip dilekte bulunurlar. Yan taraftaki kafeteryada da Aya Yorgi’nin özel şarabı içilir.
Birlik Meydanı’nın biraz aşağısında 14. yy’da yapılan 1868’de yenilenen Aya Nikola Büyükada’nın bir diğer kilisesidir. Cami olarak mimari değeri olan Hamidiye camisi anılabilir.
Diğer adalarda olduğu gibi burada da motorlu taşıt yoktur. Sadece ambülans, arazöz gibi resmi taşıtlar bulunur. (Resmi taşıtların sayısı giderek artıyor ve bu işin tadı kaçmaya başlıyor ya neyse.) Ulaşım 230 faytonla sağlanır. Bir de bisikletler kullanılır. Yük de insanla çekilen elarabaları veya atlı araba ile taşınıyor. Adalarda toplam yüzbin bisiklet olduğu hesaplanıyor. Bisikletlerin plakalı olduğu tek yer de Adalar.
Gezi amacıyla faytonlar küçük ve büyük ada turları yaparlar. Küçük tur beş kilometre, Çankaya caddesi-Nizam yolundan Dil Burnu, Yörükali, Birlik Meydanı(Lunapark), Hagios Nikolaos Kilisesi ve Maden tarafına gidiyor. Lunapark’taki gazinoda mola veriliyor, birşeyler içmek için. Büyük tur ise 12 kilometre sürüyor. Büyük tur yolu üzerinde bulunan faytoncu barakaları geniş bir alanda hiç te iç açıcı bir görüntü yaratıyorlar. Yıllardır süren ve bir türlü de çözümlenmeyen sorun olarak duruyor, bu çevre kirliliği ve sağlıksız koşullarda yaşayan faytoncu ailelerinin çilesi.
Adanın en ünlü plajı Yörük Ali’dir. Deniz son yıllarda kirlendi ama hala İstanbul’da Karadeniz kıyıları ve Boğaz’ın kimi yerleri dışında denize girilebilen tek yer Adalar. Hele bir de tekneyle dolaşıp kuytu bir koy bulursanız.
Büyükadada faytonla büyük ve küçük tura katılmak adada ikamet edenlerin değil de adaya günübirlik gelenlerin tercihidir. Büyükadayı yaz veya yaz- kış mesken tutanların en büyük tutkusu ise yürümektir. Özellikle sabah saatlerinde çam ve iyot kokusunun sindiği o ferahlatıcı atmosferde yürümenin keyfine doyulmaz. Çankaya Caddesi boyunca sıralanan bakımlı bahçeli evler ve tarihi konakları seyirle başlayan, tepelere çıktıkça güzelleşen, Heybeli ve İstanbul’u içine alan nefis bir panoramayı ayaklar altına seren, Aşıklar Yolu’na girip çam ormanı içindeki toprak yürüyüş yolunda devam eden, Lunapark ya da Rum Yetimhanesi çevresinde soluklanıp Aya Yorgi’ye yönelen bir yürüyüş güzergahı her şeye, ama her şeye değer.
Büyükada’da dokuz Rum Ortodoks, bir Ermeni, bir Latin kilisesi ile bir Musevi Sinagogu vardır. Adanın en yüksek tepesi olan Aya Yorgi Tepesi’ndeki Aya Yorgi manastırı ve Kilisesi, ikinci yüksek tepe üzerindeki Hristos Kİlisesi ve manastırı, küçük tur yolu üzerinde ve Maden semtinde Aya Nİkola Kilisesi, KUmsal semtinde Aya Dimitri Kİlisesi, iskeleye yakın San Pasifiko Latin Katolik Kilisesi, Anadolu Kulüp’ün biraz üstündeki Ermeni Katolik Kilisesi başlıcalarıdır. Aya Yorgi Kilisesi bugünkü haliyle 1905 yılında yapılmış. Ancak çan kulesi 1870’lere tarihleniyor. Ancak bazı kaynaklarda, buradaki ilk kilise ve manastırın yapımının Bizans dönemine, 6. yüzyıla kadar gittiği yazılıyor.
Aya Yorgi yolu Luna Park’tan sonra dik ve parke taşlı. Yürüyerek ya da Luna Park meydanından kiralanabilen eşeklerle çıkılabiliyor. 23 Nisan günü Aya Yorgi’ye çıkanların yolboyu makiliklere ve ağaçlara bağladıkları çaputlar ilginç bir görüntü oluşturuyor.
Aşıklar Yolu üzerinde olan, Luna Park’a bir asfalt yolla bağlanan ve adanın iskele meydanı dışında hemen her tarafından görülebilen Rum Yetimhanesi, Avrupa’nın monoblok en büyük ahşap yapısı sayılıyor. 1898-1899 yıllarında Fransızlar tarafından otel yapılmak üzere inşa edilen ancak yönetimden izin alınamadığı için işletilemeyen 235 odalı bina, Eleni Zafiri adlı bir Rum kadın tarafından satın alınır ve o tarihe kadar Yedikule balıklı Rum Hasatanesi’nde bulunan yetimhane buraya taşınır. Yetimhane 1960’dan bu yana boş duruyor. Geçen yıllarda otel olarak kullanılmak üzere restorasyon projesi hazırlandı ama bu proje çeşitli güçlüklerle karşılaşıp rafa kaldırıldı.
Son yıllarda yaşanan yoğun yapılaşmaya, kalabalıklaşmaya rağmen, Büyükada’nın tarihi dokusu ve doğası büyük ölçüde korunmuştur. Bir yandan zengin azınlığın, öte yandan Cumhuriyet dönemi aydınlarının, yazarlarının, üst düzey yönetici ve siyaset adamlarının ilgi gösterdiği Büyükada, 19. yüzyıl sonlarından bugüne son derece canlı ve renkli bir sosyal yaşama sahne olmuştur. Ahşap binalar korumaya alınmış, ada tümüyle SİT alanı ilan edilmiştir.
Splendid Palas Oteli, Anadolu Klübü, belediyenin bulunduğu konak, kaymakamlığın bulunduğu Hacapoulos Köşkü, uzunca bir süre ilkokul olarak kullanılan İskenderiye Patriği Sofranios’un köşkü, İzzet Paşa köşkü İskeleden çıkınca hemen karşınızdaki yeni restore edilen Saydam Planet oteli adanın gözalıcı yüzlerce yapısından yalnızca birkaçıdır.
Sovyet Devrimi’nin liderlerinden Troçki sürgün yaşamının ilk dört yılını adanın Heybeli’ye bakan bölümündeki bir yalıda geçirmişti. Halikarnas Balıkçısı Cevat Şakir de Şakir Paşa köşkünde doğup büyüdü.Reşat Nuri Güntekin eserlerini, Maden semtindeki konutunda kaleme aldı.
Büyükada’ya Sirkeci, Kadıköy ve Kartal’dan vapur, Kabataş ve Bostancı’dan hem vapur, hem de deniz otobüsü ile gidebilirsiniz. Yazın haftasonları büyük motorlar da Kartal ve Bostancı’dan dolmuş yaparlar.
Büyükada köşkleri, kulüpleri ve oturanları ile diğer adalardan biraz farklıdır. Deyim yerindeyse Adaların metropolüdür. Burgaz ile Kınalı ise daha "mütevazi" adalardır. Büyükada’nın dört tepesinden en yüksek olanı adını Aya Yorgi Kilisesi’nden alıyor. Günümüzde Yüce Tepe denir oldu. Diğer tepe de adını üzerindeki Khristos Manastırı’ndan alıyor. Aya Yorgi 23 Nisan ve 24 Eylül günleri çok kalabalık olur. Her dinden insan toplanır ve dua edip dilekte bulunurlar. Yan taraftaki kafeteryada da Aya Yorgi’nin özel şarabı içilir.
Birlik Meydanı’nın biraz aşağısında 14. yy’da yapılan 1868’de yenilenen Aya Nikola Büyükada’nın bir diğer kilisesidir. Cami olarak mimari değeri olan Hamidiye camisi anılabilir.
Diğer adalarda olduğu gibi burada da motorlu taşıt yoktur. Sadece ambülans, arazöz gibi resmi taşıtlar bulunur. (Resmi taşıtların sayısı giderek artıyor ve bu işin tadı kaçmaya başlıyor ya neyse.) Ulaşım 230 faytonla sağlanır. Bir de bisikletler kullanılır. Yük de insanla çekilen elarabaları veya atlı araba ile taşınıyor. Adalarda toplam yüzbin bisiklet olduğu hesaplanıyor. Bisikletlerin plakalı olduğu tek yer de Adalar.
Gezi amacıyla faytonlar küçük ve büyük ada turları yaparlar. Küçük tur beş kilometre, Çankaya caddesi-Nizam yolundan Dil Burnu, Yörükali, Birlik Meydanı(Lunapark), Hagios Nikolaos Kilisesi ve Maden tarafına gidiyor. Lunapark’taki gazinoda mola veriliyor, birşeyler içmek için. Büyük tur ise 12 kilometre sürüyor. Büyük tur yolu üzerinde bulunan faytoncu barakaları geniş bir alanda hiç te iç açıcı bir görüntü yaratıyorlar. Yıllardır süren ve bir türlü de çözümlenmeyen sorun olarak duruyor, bu çevre kirliliği ve sağlıksız koşullarda yaşayan faytoncu ailelerinin çilesi.
Adanın en ünlü plajı Yörük Ali’dir. Deniz son yıllarda kirlendi ama hala İstanbul’da Karadeniz kıyıları ve Boğaz’ın kimi yerleri dışında denize girilebilen tek yer Adalar. Hele bir de tekneyle dolaşıp kuytu bir koy bulursanız.
Büyükadada faytonla büyük ve küçük tura katılmak adada ikamet edenlerin değil de adaya günübirlik gelenlerin tercihidir. Büyükadayı yaz veya yaz- kış mesken tutanların en büyük tutkusu ise yürümektir. Özellikle sabah saatlerinde çam ve iyot kokusunun sindiği o ferahlatıcı atmosferde yürümenin keyfine doyulmaz. Çankaya Caddesi boyunca sıralanan bakımlı bahçeli evler ve tarihi konakları seyirle başlayan, tepelere çıktıkça güzelleşen, Heybeli ve İstanbul’u içine alan nefis bir panoramayı ayaklar altına seren, Aşıklar Yolu’na girip çam ormanı içindeki toprak yürüyüş yolunda devam eden, Lunapark ya da Rum Yetimhanesi çevresinde soluklanıp Aya Yorgi’ye yönelen bir yürüyüş güzergahı her şeye, ama her şeye değer.
Büyükada’da dokuz Rum Ortodoks, bir Ermeni, bir Latin kilisesi ile bir Musevi Sinagogu vardır. Adanın en yüksek tepesi olan Aya Yorgi Tepesi’ndeki Aya Yorgi manastırı ve Kilisesi, ikinci yüksek tepe üzerindeki Hristos Kİlisesi ve manastırı, küçük tur yolu üzerinde ve Maden semtinde Aya Nİkola Kilisesi, KUmsal semtinde Aya Dimitri Kİlisesi, iskeleye yakın San Pasifiko Latin Katolik Kilisesi, Anadolu Kulüp’ün biraz üstündeki Ermeni Katolik Kilisesi başlıcalarıdır. Aya Yorgi Kilisesi bugünkü haliyle 1905 yılında yapılmış. Ancak çan kulesi 1870’lere tarihleniyor. Ancak bazı kaynaklarda, buradaki ilk kilise ve manastırın yapımının Bizans dönemine, 6. yüzyıla kadar gittiği yazılıyor.
Aya Yorgi yolu Luna Park’tan sonra dik ve parke taşlı. Yürüyerek ya da Luna Park meydanından kiralanabilen eşeklerle çıkılabiliyor. 23 Nisan günü Aya Yorgi’ye çıkanların yolboyu makiliklere ve ağaçlara bağladıkları çaputlar ilginç bir görüntü oluşturuyor.
Aşıklar Yolu üzerinde olan, Luna Park’a bir asfalt yolla bağlanan ve adanın iskele meydanı dışında hemen her tarafından görülebilen Rum Yetimhanesi, Avrupa’nın monoblok en büyük ahşap yapısı sayılıyor. 1898-1899 yıllarında Fransızlar tarafından otel yapılmak üzere inşa edilen ancak yönetimden izin alınamadığı için işletilemeyen 235 odalı bina, Eleni Zafiri adlı bir Rum kadın tarafından satın alınır ve o tarihe kadar Yedikule balıklı Rum Hasatanesi’nde bulunan yetimhane buraya taşınır. Yetimhane 1960’dan bu yana boş duruyor. Geçen yıllarda otel olarak kullanılmak üzere restorasyon projesi hazırlandı ama bu proje çeşitli güçlüklerle karşılaşıp rafa kaldırıldı.
Son yıllarda yaşanan yoğun yapılaşmaya, kalabalıklaşmaya rağmen, Büyükada’nın tarihi dokusu ve doğası büyük ölçüde korunmuştur. Bir yandan zengin azınlığın, öte yandan Cumhuriyet dönemi aydınlarının, yazarlarının, üst düzey yönetici ve siyaset adamlarının ilgi gösterdiği Büyükada, 19. yüzyıl sonlarından bugüne son derece canlı ve renkli bir sosyal yaşama sahne olmuştur. Ahşap binalar korumaya alınmış, ada tümüyle SİT alanı ilan edilmiştir.
Splendid Palas Oteli, Anadolu Klübü, belediyenin bulunduğu konak, kaymakamlığın bulunduğu Hacapoulos Köşkü, uzunca bir süre ilkokul olarak kullanılan İskenderiye Patriği Sofranios’un köşkü, İzzet Paşa köşkü İskeleden çıkınca hemen karşınızdaki yeni restore edilen Saydam Planet oteli adanın gözalıcı yüzlerce yapısından yalnızca birkaçıdır.
Sovyet Devrimi’nin liderlerinden Troçki sürgün yaşamının ilk dört yılını adanın Heybeli’ye bakan bölümündeki bir yalıda geçirmişti. Halikarnas Balıkçısı Cevat Şakir de Şakir Paşa köşkünde doğup büyüdü.Reşat Nuri Güntekin eserlerini, Maden semtindeki konutunda kaleme aldı.
Büyükada’ya Sirkeci, Kadıköy ve Kartal’dan vapur, Kabataş ve Bostancı’dan hem vapur, hem de deniz otobüsü ile gidebilirsiniz. Yazın haftasonları büyük motorlar da Kartal ve Bostancı’dan dolmuş yaparlar.
Prens adası
İstanbul...
Tarih boyunca öylesine görmüş geçirmiş bir kent ki... İş dünyasından eğlence hayatına kadar birçok faaliyetin merkezi bu “Yedi tepeli kent”, yüklendiği onca ağırlık karşısında artık “Yedi tepeye sığmaz” olmuş. Büyüdükçe büyümüş, gelişmiş, serpilmiş. Yaşayanların “kaçmaya”, yabancısı olanların da “gelmeye” çalıştığı bu büyülü kent acaba dün nasıldı?
Günlük yaşamın koşuşturması içinde yaşayanların bile gözden kaçırdığı ayrıntıları yakalayabilmek amacıyla, her sayımızda İstanbul’un bir semtine uğrayacağız.
Özetle, “Dün”ü “Bugün” ile karşılaştırma şansını yakalayacağız. “Dün”ü hatırlamak için Çelik Gülersoy Vakfı tarafından 1989 yılında yayınlanan Willy Sperco’nun “Yüzyılın Başında İstanbul” adlı kitabından yararlanacağız.
İlk durağımız, tarihte “Prens Adaları” olarak bilinen adalar bölgesi olacak. İstanbul’a önce şöyle bir uzaktan bakacak, ardından sınırlarından içeri gireceğiz.
İyi geziler...
Prens Adaları...
İmparatorlar, İmparatoriçeler, Prensler, Prensesler, Patrikler doğanın göz kamaştırıcı güzelliklerine sahip bu adalara sürülmüş, gözlerine mil çekilmiş, işkence edilmiş, hapsedilmişlerdir.
İmparator villalarından, büyük manastırlardan, kiliselerden bugün geriye yıkıntılar ve kırık mermerler kalmıştır.
Gustave Schlumberger ile Charles Diel’in eserleri okunduğunda, bu adaların Bizans tarihinde ne denli önemli rol oynadıkları anlaşılır.
Gerçek olamayacak kadar güzel mavilikler içinde bahçelerinde güller, begonviller, leylaklar, karanfiller, mimozalar, yaseminler fışkıran Büyükada, Heybeli, Burgaz ve Kınalı adaları bugün artık sadece dinlenme ve eğlence yerleridir. Yeşilliklerle örtülü villalar, oteller, pansiyonlar, plajlar bulunur. Otomobil getirmek yasaktır. Gezintiler, üstü açık tenteli faytonlarla ama en çok da eşek sırtında yapılır.
Yaz aylarını buralarda geçirmek şansına sahip olanlar otellerinin terasından ya da evlerinin bahçelerinden, ilkbaharın ilk günlerinden kışın başlangıcına kadar küçük beyaz gemilerin gün boyu ziyaretçiler taşıdığını görebilirler. Bunlar adada oturanların dostlarıdır ya da günü birlik eğlenmeye ve çamlar altında piknik yapmaya, denize girmeye veya balık avlamaya gelenlerdir.
Gün batarken, çam ormanında yollarını kaybeden aşıklardan başka herkes birbiriyle deniz kıyısında ya da sahildeki restoranlarda buluşur.
Eve gecenin geç saatlerinde dönülür, insanın başına ya güneş ya da... ay geçer. Geriye, kucak dolusu çiçeklerin kokularından mest olarak, sepetler dolusu meyveler, canlı istridyeler, istakozlar getirilir.
Tarih boyunca öylesine görmüş geçirmiş bir kent ki... İş dünyasından eğlence hayatına kadar birçok faaliyetin merkezi bu “Yedi tepeli kent”, yüklendiği onca ağırlık karşısında artık “Yedi tepeye sığmaz” olmuş. Büyüdükçe büyümüş, gelişmiş, serpilmiş. Yaşayanların “kaçmaya”, yabancısı olanların da “gelmeye” çalıştığı bu büyülü kent acaba dün nasıldı?
Günlük yaşamın koşuşturması içinde yaşayanların bile gözden kaçırdığı ayrıntıları yakalayabilmek amacıyla, her sayımızda İstanbul’un bir semtine uğrayacağız.
Özetle, “Dün”ü “Bugün” ile karşılaştırma şansını yakalayacağız. “Dün”ü hatırlamak için Çelik Gülersoy Vakfı tarafından 1989 yılında yayınlanan Willy Sperco’nun “Yüzyılın Başında İstanbul” adlı kitabından yararlanacağız.
İlk durağımız, tarihte “Prens Adaları” olarak bilinen adalar bölgesi olacak. İstanbul’a önce şöyle bir uzaktan bakacak, ardından sınırlarından içeri gireceğiz.
İyi geziler...
Prens Adaları...
İmparatorlar, İmparatoriçeler, Prensler, Prensesler, Patrikler doğanın göz kamaştırıcı güzelliklerine sahip bu adalara sürülmüş, gözlerine mil çekilmiş, işkence edilmiş, hapsedilmişlerdir.
İmparator villalarından, büyük manastırlardan, kiliselerden bugün geriye yıkıntılar ve kırık mermerler kalmıştır.
Gustave Schlumberger ile Charles Diel’in eserleri okunduğunda, bu adaların Bizans tarihinde ne denli önemli rol oynadıkları anlaşılır.
Gerçek olamayacak kadar güzel mavilikler içinde bahçelerinde güller, begonviller, leylaklar, karanfiller, mimozalar, yaseminler fışkıran Büyükada, Heybeli, Burgaz ve Kınalı adaları bugün artık sadece dinlenme ve eğlence yerleridir. Yeşilliklerle örtülü villalar, oteller, pansiyonlar, plajlar bulunur. Otomobil getirmek yasaktır. Gezintiler, üstü açık tenteli faytonlarla ama en çok da eşek sırtında yapılır.
Yaz aylarını buralarda geçirmek şansına sahip olanlar otellerinin terasından ya da evlerinin bahçelerinden, ilkbaharın ilk günlerinden kışın başlangıcına kadar küçük beyaz gemilerin gün boyu ziyaretçiler taşıdığını görebilirler. Bunlar adada oturanların dostlarıdır ya da günü birlik eğlenmeye ve çamlar altında piknik yapmaya, denize girmeye veya balık avlamaya gelenlerdir.
Gün batarken, çam ormanında yollarını kaybeden aşıklardan başka herkes birbiriyle deniz kıyısında ya da sahildeki restoranlarda buluşur.
Eve gecenin geç saatlerinde dönülür, insanın başına ya güneş ya da... ay geçer. Geriye, kucak dolusu çiçeklerin kokularından mest olarak, sepetler dolusu meyveler, canlı istridyeler, istakozlar getirilir.
Subscribe to:
Posts (Atom)