ExAd.me

Monday, June 07, 2021

Şile SAKLIGÖL (Karamandere) - Saklıgöl Gezisi - (Şile'de Bir Doğa Harikası)



Saklıgöl Şile, uzun süredir duyduğum ve gitmeyi planladığım yerlerden birisi olarak gezilecek listemin en üstlerinde yer alıyordu. Şile merkeze oldukça yakın bir noktada olan Karamandere Köyü'nde yapay bir göl olan Saklıgöl, çevresindeki düzenlemeler ve tesislerle birlikte son zamanların en popüler Şile gezi noktalarından birisi olmayı başarmış. Bu videoda eminim benim gibi merak ettiğiniz "Şile Saklıgöl" hakkında edindiğim tüm bilgileri umarım beğeneceğiniz görüntüler eşliğinde sizlere sunmayı amaçladım. Gezerken büyük keyif aldığım ve doğasına hayran kaldığım "Saklıgöl Gezi Videosu"nu umarım beğenir

ÇEKMEKÖY TAŞDELEN MESİRE ALANI (İstanbul Piknik Yerleri) - Taşdelen Ormanı



İstanbul'un gürültüsünden ve trafiğinden kaçmak adına son zamanlarda doğayla baş başa kalıp piknik yapabileceğimiz, yürüyüş yapabileceğimiz yerleri tercih ediyoruz. Bu haftaki gezimizde de internette olumlu yorumlar okudumuz "Taşdelen Mesire Alanı" rotamızı oluşturdu. Her ne kadar daha yakınlarda olan ya da daha güzel olan rota seçeneklerimiz olsa da görmediğimiz yerleri keşfetme isteğiyle "Taşdelen Piknik Alanı"nda karar kıldık. Taşdelen Mesire Alanı'nı daha küçük beklerken aslında içerisinde kocaman bir orman olduğunu fark ettik. Bu nedenle yürüyüş, koşu, spor yapmak, bisiklet sürmek için oldukça ideal bir yer olduğunu söyleyebilirim. Bir süredir videolarımı İstanbul ve çevresindeki doğal güzelliklerde çekiyorum. Eğer sizler de İstanbul'un gürültüsünden kaçıp doğayla baş başa kalmak, ailece piknik yapmak istiyorsanız

Wednesday, January 29, 2014

Ayvat Bendi Mesire Yeri


Kağıthane Deresi'nin kollarından olan Ayvat Deresi üzerinde kurulmuştur. 1765'te 3. Mustafa döneminde yapılan tarihi bendin yüksekliği 13.45, tepe uzunluğu ise düz hat olarak 63 metredir. Küçük yükseltilerin arasındaki su toplama havzası Belgrad Ormanları'ndaki en güzel manzaralardan biridir. Yabani bir çok hayvan türünün bulunması ekolojik açıdan bölgeyi önemi kılıyor.

 Tabiat ve fotoğraf meraklıları için zengin bir mekan özelliğinin yanısıra giriş yerindeki düzlükler piknik ve dinlenme için idealdir. Osmanlı imparatorluğu'nun İstanbul için inşaa ettiği su yollarının önemli bir halkası olan Kurtkemeri de büyük ilgi çekmektedir. Ulaşım: Kemerburgaz'dan Belgrad Ormanları'na giriş kapısı olan Kurtkemeri Giriş Mesiresi'nin içinden geçilerek toprak bir yolla ulaşılmaktadır.

Aydos Tepesi ve mesire yerleri


Aydos Tepesi ve eteklerindeki doğal güzelliklerle bezeli mesire yeri, günlük dinlenme ve aktiviteler için ideal bir atmosfer sunmaktadır. Adını tarım tanrıçası Damatrys'dan alan saha içinden, 537 metreyle İstanbul'un en yüksek noktası olan Aydos Tepesi rahatlıkla görülebilir. Osmanlı imparatorluğu döneminde av alanı olarak kullanılması çam ağaçlarından oluşan ormanının ne denli zengin olduğunu ortaya koymaktadır. 15 dakikalık bir yürüyüşle tırmanacağız yükseltilerin güzelliği bütün yorgunluğunuzu unutturacaktır.

 Hele hele akşam vakti, adalar üzerinde güneşin batışını seyretmek hiçbir şeye değişilmez. 4 farklı giriş bölümü bulunan 6620 dönümlük mesire yerindeki gölet, çevresindeki ekolojik bütünlük küçük bir Uzun Göl manzarası oluşturmaktadır. Piknik sahaları, büfesi ve koşu parkurları oldukça bakımlıdır. Ulaşım: E-5 ve TEM bağlantılarıyla Kartal-Yakacık ve Sultanbeyli istikametlerinden rahatlıkla ulaşılabiliyor. Ayrıca, toplu taşıma araçlarında da yararlanılabilir.

Kategori:İstanbul Mesire Yerleri
Adres:Yakacık Yeni Mah Üst Sok No:6 Kartal İstanbul

İstanbul Florya Tematik Akvaryum


Dünya denizlerinde yaşayan balık türlerinin içinde bulunduğu, kendi türündeki akvaryumlarla kıyaslandığında; gezi güzergahı, temalandırma, interaktiflik, yağmur ormanı ve yeni nesil teknolojisiyle dünyanın en yenisi…

İstanbul Akvaryum; hacmiyle, içerisinde barındırdığı canlı çeşidiyle, gezi güzergahlarındaki aktiviteleriyle dünya çapındaki tüm akvaryumlar içerisinde önemli bir konuma sahiptir. Kendi alanında ‘ilk’leri ve ‘en’leri olan bir proje.

Ziyaretçiler, coğrafi bir rotayı takip ederek Karadeniz ile başlayan ve Pasifik’e kadar uzanan toplam 16 tema ve 1 adet yağmur ormanından oluşan güzergahta yolculuk yapmaktadırlar.



İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve İstanbul Akvaryum’un ortak yatırımıyla Florya sahilinde inşa edilen dünyanın en büyük tematik akvaryumu İstanbul Akvaryum, ziyaretçilerden büyük ilgi görüyor. 22 bin metrekarelik alanda 16 farklı temayla projelendirilen İstanbul Akvaryum, 1.2 kilometrelik gezi parkuru, 1.500 türde canlı çeşidi, 6.800 metreküp su kapasitesi ve 1.000 metrekarelik Yağmur Ormanı alanı ile adından söz ettiriyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve İstanbul Akvaryum’un ortak yatırımıyla Florya sahilinde inşa edilen ve Haziran ayı sonunda açılan dünyanın en büyük tematik akvaryumu İstanbul Akvaryum, İstanbul’un yeni cazibe merkezi olmaya aday... 22 bin metrekare büyüklüğe, 6.800 metreküp su kapasitesine, 1.2 kilometrelik gezi parkuruna ve 1.000 metrekarelik büyüklüğüyle rakipleri içerisindeki en büyük Yağmur Ormanı alanına sahip İstanbul Akvaryum, konsepti ve birbirinden farklı 16 tematik alanı ile eşsiz bir deneyim vaad ediyor. İstanbul Akvaryum’daki konseptin hiçbir yerde benzeri yok... Dünya çapında temalandırma anlamında rakiplerinden farklılaşan, içerisinde yer alan 16 tema ve 1 Yağmur Ormanı ile eşsiz bir deneyim sunan İstanbul Akvaryum, birçok danışmanın ortak ürünü olan ve Madame Tussauds balmumu heykelleri sergisi, Testere 4 filminin seti, Dubai’deki Emirates Mall’da yer alan kayak alanını (Ski Dubai) yapan dünyaca ünlü “Paragon” firması tarafından uygulanan bir konsepte sahip. Ziyaretçilerin coğrafi bir rotayı takip ederek Karadeniz ile başlayan ve Pasifik’e kadar uzanan bir yolculuk yapabildiği İstanbul Akvaryum’daki alanların temalandırmasında o alanın kültürel, tarihsel ve mimari özellikleri, buna uygun dekoratif unsurlar, interaktif oyunlar, filmler ve alan hakkında detaylı bilgilerin verildiği görsel grafikler yer alıyor. İstanbul Akvaryum’da alanların ses ve ışıklandırma sistemleri de bu temalandırmaya uygun olarak düzenleniyor. Böylece ziyaretçilerine hem irili ufaklı 64 adet tankı ve içindeki binlerce çeşit canlıyı görme fırsatı sunan, hem de birçok sürprizi bulunduran bu sualtı dünyası oldukça eğlenceli bir deneyim sunuyor. İstanbul Akvaryum, yeni nesil bir akvaryum...
16 farklı teması ile ziyaretçilerin hiç sıkılmadan dolaşabildiği İstanbul Akvaryum, yeni nesil teknolojisiyle klasik bir akvaryum deneyiminin ötesine geçiyor. İçerisinde yer alan her birimin yeni bir heyecanı beraberinde getirmesiyle ziyaretçilerine ilginç ve eğlenceli bir deneyim vadeden İstanbul Akvaryum; hacmi, içerisinde barındırdığı 1.500’den fazla canlı çeşidi ve gezi güzargahlarındaki aktiviteleriyle dünyanın en büyük tematik akvaryumu olma özelliğine sahip... Her anlamda uluslararası standartlarda ve alanında uzman kişiler tarafından yönetilen ve büyük bir teknolojik altyapıya sahip İstanbul Akvaryum’da yaşamlarını sürdüren canlılar, yerli ve yabancı uzmanlardan oluşan büyük bir akvarist ekip tarafından sürekli olarak gözlemleniyor. İstanbul Akvaryum’da ayrıca canlıların doğal ortamlarına en yakın koşullarda yaşamlarını sürdürebilmeleri için 15.000 metrekarelik bir bakım ve uyum ünitesi de yer alıyor. İstanbul Akvaryum canlıları ile ilgili bunları biliyor muydunuz?
• İstanbul Akvaryum’da yer alan Yağmur Ormanı alanında, anavatanı Güney Amerika olan ve hem suda hem de karada yaşayabilen dünyanın en büyük kemirgeni Capybara da yer alıyor.
• Ana tank içerisinde yaşamını sürdüren Limon Köpekbalığı akvaryumun en büyük canlısı... Ortalama ömrü 25 yıl olan limon köpekbalıkları bu süre boyunca ne dinlenir ne de uyuyurlar. Çünkü bu canlılar yüzdükçe solungaçları sudaki oksijeni vücutlarına geçirebilir, durdukları zaman solungaçları bu işlevi yerine getiremez ve okjisensiz kalıp hayatlarını kaybederler.
• İstanbul Akvaryum’daki kırmızı karınlı piranalar sürüler halinde dolaşır ve avlanırlar, sudaki bir damla kan kokusunu 2 kilometre uzaktan algılayabilirler.
• İstanbul Akvaryum’da Karadeniz alanında görebileceğiniz rus mersinleri dinazorlardan beri günümüze gelen nadir balık türlerindendir, siyah havyarı ile ünlüdür. Rus mersinlerinin iskeletleri kemik ve kıkırdaktan oluşur, kemiksi pulları vardır.
• İstanbul Akvaryum’da zehirli deniz canlıları olan anemonların içinde yaşayabilen nadir balıklardan biri olan palyaço balıklarını da görebilirsiniz. Herhangi bir balık dokunduğunda salgıladığı toksik madde ile zehirleyip içine çeken anemonların salgıladığı zehir dünyada bir tek palyaço balıklarının derisinden geçemez. Palyaço balıkları küçük gruplar halinde yaşar ve popülasyondaki dişi birey ölürse erkeklerden biri dişiye dönüşebilir.
• İstanbul Akvaryum’da görebileceğiniz orfozlar genellikle cinsiyet değiştirirler, hayatlarının belirli dönemlerinde erkek ya da dişi olabilirler. Bilet Fiyatları
0-2 yaş ücretsiz
Yetişkin: 29 TL
Öğrenci, Öğretmen, Engelli, 65 yaş üstü, Gazi: 22 TL (Kimlik gösterilmesi zorunludur.)
Yıllık Geçiş (Yetişkin): 75 TL
Yıllık Geçiş (Çocuk): 55 TL
4 kişilik aile: 85 TL
3 kişilik aile: 68 TL
Grup fiyatları (16 kişi ve üstü) ve reservasyonu için: 444 97 44

Galatasaray Anglikan Kilisesi (Kırım Kilisesi)


Sri Lankalı Anglikan cemaatince kullanılan Anglikan Kilisesi; Beyoğlu’nda, Galip Dede Caddesi’ne uzanan Serdarı Ekrem Sokağı’nda bulunur. 1856 yılında Lord Stratford Canning tarafından temeli atılan kilise; Abdülmecid tarafından Kırım Savaşına katılan İngiliz askerlerin hatırasına, kilise inşaatı için İngilizlere tahsis edilmiş eski Rum Mezarlığı yerine bina edilmiştir.

 Taş malzemeden meydana gelen neogotik tarzın egemen olduğu yapının taşlarının tamamı Malta’dan getirtilmiş; 1970’lerde cemaatinin azalmasından ötürü ibadete kapatıldıktan sonra, 1990 yılında Anglikan Kilisesi rahibinin öncülüğünde Sri Lankalı mülteciler tarafından onartılarak, tekrardan ibadete açılmıştır.

İstanbul Mesire Yerleri - Anıt Çınarlar (Çatalca Subaşı Tabiat Anıtı)


Çevre ve Orman Bakanlığının büyük önem verdiği anıt değerindeki ağaçların korunması projesi içinde yer alan saha, özellikle tabiat araştırmacıları için büyük önem taşımaktadır. Çatalca'nın Subaşı mevkiinde 2 adet çınar ağacı bu kapsamdadır.
 Yine Subaşı-Havuzlar bölgesindeki çınar ağaçları ise tahminen 900-1000 yaşları arasında olup, 15 metre boy, 3,5 metre çap ve 17 metre çevre genişliğine sahiptir. Çatalca merkezinden rahatlıkla ulaşılabilen bu anıt ağaçlar, tabiatın gücünü ve bereketini göstermesi bakımından son derece ilginç örneklerdir.

İstanbul'un Çatalca İlçesi Subaşı Köyü'ndeki, bulundukları alan 1995 yılında "tabiat anıtı" ilan edilen iki çınar ağacı, bin yılı bulan ömürleriyle, iki büyük imparatorluğa ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşuna şahitlik etti.

İSTANBUL - İstanbul Çevre ve Orman Müdürlüğünün verdiği bilgiye göre, Çatalca Subaşı Köyü Havuzlar mevkisindeki iki çınar ağacı, tahminen 900-1000 yaşlarında, 17 metre boyunda, 3,5 metre çapında ve 17 metre çevre genişliğine sahip.

Bölgedeki ağaçlarda ilk incelemeyi yapan ve bu konuda bir rapor hazırlayan İstanbul Üniversitesi (İÜ) Orman Fakültesi Orman Amenajmanı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ünal Asan, 1995 yılında kendilerine "Kırımlı Çınarları" olarak bildirilen bölgede Orman Bölge Müdürlüğü elemanlarıyla yaptıkları tespitlerde, ağaçları çok kötü durumda bulduklarını kaydetti.

Mevcut durumu fotoğraflarla belgeledikten sonra yapılması gereken teknik işlemler konusunda bir rapor hazırladıklarını anlatan Prof. Dr. Asan, ağaçlara ilk müdahalenin Orman Bölge Müdürlüğü ve daha sonra İstanbul Büyükşehir Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğü tarafından yapılarak, kovuklarının yeni bir metotla kapatıldığını ifade etti.

Bin yılı bulan öyküleriyle, bulundukları topraklarda Bizans ve Osmanlı İmparatorluğu'ndan sonra Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşuna da şahitlik eden iki çınar ağacının bulunduğu 2 bin 500 metrekarelik alan, Çevre ve Orman Bakanlığı'nca 1995 yılında "Tabiat Anıtı" ilan edilerek koruma altına alındı.

İstanbul Çevre ve Orman Müdürlüğü Doğa Koruma ve Milli Parklar Şube Müdürlüğü ve köy halkı tarafından bakımı ve koruması yapılan alan, bölgeye gelen vatandaşların ve tabiat araştırmacılarının sıkça ziyaret ettikleri bir yer olarak dikkat çekiyor.

"Tabii ve tabiat olaylarının meydana getirdiği özelliklere ve bilimsel değerlere sahip milli park esasları dahilinde korunan tabiat parçaları" olarak tanımlanan "tabiat anıtları", bazen asırlık bir ağaç, bir mağara, şelale, kanyon, bir kaya veya orman parçası olabiliyor.

Türkiye'de 21 ilde toplam 61 adet tabiat anıtı bulunurken, İzmir (10), Trabzon (8) ve Antalya (6) tabiat anıtlarının çokluğu ile biliniyor.

Tuesday, August 27, 2013

Cafer Ağa Medresesi

Cafer Ağa Medresesi
Ayasofya Müzesi'nin yanında konumlanmış olan bu tarihi mekan, çay molası vermek isteyenlerin, pazar günlerinin huzurlu kahvaltıları için alternatif arayanların kesinlikle uğraması gereken bir mekan. 16. yüzyılda Kanuni Sultan Süleyman Dönemi'nde yaptırılan medrese şu an tarihle sanatı da buluşturan bir özelliğe sahip. Medresede cüzi bir ücret karşılığında hat, ebru, takı, resim gibi atölyelere katılabilir, tarihi mekanın keyfini çıkarabilirsiniz.


Sultanahmet soğukçeşme sokağı

Soğuk Çeşme Sokağı
Sultanahmet semti içerisinde bulunan, eski türk filmlerinin unutulmaz mekanları arasında yer alır Soğuk Çeşme Sokağı. Nostaljik haliyle, tarihi yapısıyla görülesi mekanların başında gelir. Ayasofya Müzesi ve Topkapı Sarayı arasında yer alan sokak, trafiğe kapalı olma özelliğiyle fotoğraf çekmek ve İstanbul'dan güzel bir hatırayla ayrılmak isteyen turistlerin ilgisini çekmektedir.



Saturday, August 17, 2013

Rumeli Fenerin'den Karadeniz manzarası.


Rumeli Feneri Avrupa yakasında İstanbul Boğazı'nın Karadeniz'le birleştiği kuzey ucunda yer alan deniz feneridir. Karşısındaki Anadolu Feneri ile birleştiği çizgi İstanbul Limanı'nın kuzey sınırını oluşturmaktadır. Rumeli Feneri'nde Karadeniz'i izleyebilir, civardaki kafelerde oturabilir ya da Garipçe Köyü'nde oksijen depolayabilirsiniz.

Tarihteki işlevi ve ihtişamından çok uzak bir görüntü içinde olan Rumeli Feneri Kalesi şimdilerde insanlara günü birlik vakit geçirmek, çeşitli yerlerinde fotoğraf çektirmek ve kemerleri içinde mangal yakmaktan öte bir işlev içinde değildir.

Kaderine terk edildiğini herkarede ortaya koyduğumuz kale adeta bağrını karadenize dönerek sessiz bir çığlık atmakta geçmişteki ihtişamlı günlerini özlemle anarak.

Avcılarda bulunan hastaneler

Avcılar Murat Kölük Devlet Hastanesi
0212 509 79 79
Gümüşpala Mah.Yeni Yuvam Sok. ( borusan ilk. öğr. okulu yanı )
Avcılar Vatan Hastanesi
0212 676 04 71
Gümüşpala Mah. Karayolları Mevkii. 34850 Avcılar/İstanbul
Avcılar Anadolu Hastanesi
0212 690 23 53
Mustafa Kemalpaşa Mah.Esenyurt Yolu No:1-3 Avcılar / İSTANBUL

Balat’ta Saltanat Kayığı

Bir zamanlar İskele Kethüdası’nın denetiminde calısan kayıkcılar varmıs ve Halic’in iki yakası arasında fesli, semsiyeli yolcularını kurek cekerek Galata’dan Eminönü’ne, Hasköy’den Balat’a günboyu tasırlarmıs. Öyle ki 19.yy sonlarına kadar bu kayıkcı sayısının 10,000 adet oldugu söylenilir.Ulasımın yanısıra, kayık sefaları, Osmanlı eglencelerinin en keyifli, en güzeli olarak anılır. Hatta, kayık sefaları nice Osmanlı sanatcısına ilham olmustur ve sarkılara, siirlere vesile olmustur.

İstanbul’un en eski semtlerinden birisi olan Balat’da Saltanat Kayığı’na binebilir, Zeyrek Bölgesini ve Bulgar Kilisesini görebilirsiniz.

Aşiyan Yolları İstanbulun gezilecek yerleri


İstanbulda Bebek ve Rumeli Hisarı arasında bulunan aşiyan yollarında
güzel bir gezi yapabilirsiniz.

Aynı zamanda ünlü Türk Şairi Tevfik Fikret`in 1906-1915 yılları

arasında yaşadığı ev olan AŞİYAN’da Abdülhakhamit’e ait kişisel eşyalar,

Tevfik Fikret’in odası, tablosu bulunuyor.


Bebek Sahili'nde Keyifli Gezinti






İstanbul'un en popüler ve lüks semtlerinden Bebek, sahili ile bir pazar sabahı yürüyüşü için muhteşem bir alternatif. Geceleri de şehir ışıklarıyla son derece hareketli olan Bebek Sahili'nde deniz kenarında lezzetli balıklar yiyebilirsiniz.

Sunday, February 03, 2013

Altınkum plajı - Elmaskum plajı

 Yaz aylarında İstanbul’da denize girilecek yer arayanların imdadına yetişen Altınkum ve Elmaskum plajları Sarıyer ilçesinin Rumeli Kavağı semtinde bulunmaktadır.Yapılan araştırmalara göre İstanbul’da denize girilebilecek en temiz denizi olan Altınkum ve Elmaskum plajları birbirinden bir duvarla ayrılmaktadır.


Plajın sırtlarında İstanbul’un oksijen kaynağı olan ormanlar karşısında ise Anadolu Kavağı’ndaki Yoros Kalesi manzarasıyla yaz aylarında serinleyebilirsiniz. Denizinden bahsetmek gerekirse; boğaz içerisinde olmasına rağmen etrafında hiçbir yerleşim yeri olmadığından tertemiz ve masmavidir fakat deniz içerisinde çok az da olsa saza benzeyen otlar da bulunmaktadır.

Sunday, September 16, 2012

Fatih Beyazıt Kulesi

Kategori: Tarihi Eserler Adres: Beyazıt Fatih İstanbul İlçe: Fatih
Beyazıt Kulesi’nin bugünkü yerinde Bizans zamanında da Tetratsiyon adında, uzaktan yangınları gözetlemek için bina edilmiş bir kule vardı. Osmanlı Dönemi’nde ise; Kule aynı yerine Paris’te Ecole des Beaux-Arts’da öğrenim gören ilk Osmanlı mimarı olan, mimar Kirkor Balyan tarafından ahşap olarak 1749 yılında inşa edilir. Kule yangınları gözetlemek amacıyla yaptırılan ilk kule olma özelliğini de taşımaktadır. Hüseyin Ağa tarafından yaptırılmış olan Kule’ye, Harik Köşkü veya Kulesi de denirdi. Harik kelimesi yangın anlamına gelmektedir. Kule’de görev alanlara köşklü, köşlü veya dideban da denirdi. O zamanki ahşap kule Yeniçeriler tarafından bir ayaklanma sonucu ateşe verilmiştir.

 Yanan Kule’nin yerine 1828 yılında 2. Mahmut tarafından Mimar Kirkor’un kardeşi Senekerim Balyana, Kule kâgir olarak tekrardan inşa ettirildi. Beyazıt Kulesi yaptırılmadan önce yangınları gözetlemek amacıyla Süleymaniye Cami’sinin minareleri kullanılmıştır. Beyazıt Kulesi’nin yüksekliği 85 metredir. Kule’ye 256 ahşap basamakla çıkılmaktadır.

Fatih Arasta Çarşısı

Kategori: Tarihi Eserler Adres: Fatih - Sultanahmet İstanbul Fatih İstanbul İlçe: Fatih
Arasta el sanatları türünden çeşitli eşyaların satıldığı çarşıdır. İstanbul’da Sultanahmet Camisi’nin hemen arkasındaki Torun Caddesi’nin kuzey kanadında yer alır. Çarşıda yetmişten fazla dükkân olup; Osmanlı zamanında sipahilerin malzemeleri satılmasından dolayı, Sipahiler Çarşısı olarak da anılmıştır.

Eski Bizans kalıntıları üzerinde, geniş bir onarımdan geçirilerek yapılan Arasta Çarşısı, her iki yanı geleneksel hediyelik halı, kilim, seyahat hatırası, iznik çinileri, boyun atkısı eşya türünden ürünler satan, güzel dükkânlarla dolu dar bir sokaktır. Bu bölgede 1930’lu yıllarda yapılan kazılarda, Bizans Sarayı’na ait mozaikler bulunca, bölgenin saray kompleksine ait olduğu ispatlanmıştır.

1912 yılında çıkan yangınla tahrip olan çarşı, uzun dönem harabe olarak kalmış; son dönemlerde de gecekondu sakinlerince işkâl edilmiştir. 1980’li yıllarda Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından, mekân gecekondulardan arındırılarak, restore edilmiştir ve pazar faaliyete sokulmuştur.

Sunday, October 31, 2010

Gezi teknelerinin müziği Dolmabahçe'yi etkiliyor


Dolmabahçe Sarayı Muhafız Bölük Komutanlığı'nın 4 Ekim 2010 tarihinde Başbakanlık Denizcilik Müsteşarlığı'na gönderdiği yazıda gezi tekneleri ve yayınladıkları yüksek sesli müziğin Dolmabahçe Sarayı'nı etkilediği ortaya çıktı.

Saray Muhafız Komutanlığı'nın yazısı üzerine Liman Başkanlığı tarafından İstanbul Deniz Ticaret Odası'na gönderilen yazıda Dolmabahçe Sarayı önünde bulunan iki şamandıra ikazına uyulmayarak kıyıdan geçildiği belirtilerek sarayda bulunan camların ve avizelerin titreşimden büyük ölçüde etkilendiği rapor edildi.

İstanbul ticaret Odası üyelerine Liman Başkanlığı'ndan gelen yazıda şamandıra ihlale bulunan gezi teknelerine ve deniz araçlarına gerekli maddeler uyarınca para cezası kesileceği uyarısı yapılarak şamandıralara dikkat etmeleri istedi.

PENCERE VE AVİZELER OLUMSUZ ETKİLENİYOR
Odaya gönderilen yazıda ise titreşim şu şekilde anlatıldı;
”TBMM Milli Saraylar Koruma Yönetmeliği'ne göre; Saray, Köşk ve Kasırların üzerinde hava araçlarının uçuşunun yasaklandığı, denize kıyısı olan Saray, Köşk ve Kasırlarda da deniz araçlarının yakın seyrinin titreşim etkisinden dolayı tarihi rıhtımlarda ve ahşap olan tarihi binalardaki pencere ile avizelerin olumsuz etkilendiği, Dolmabahçe Sarayı'nın güneyinde bu amaçla iki adet şamandıra bulunduğu fakat bir çok özel ve gezi teknesinin akıntı yönü kolaylığı veya misafirlerine Sarayı daha yakından göstermek maksadıyla seyir şamandıralarına dikkat etmeyerek şamandıra ile saray arasındaki yasaklı sahadan tehlikeli geçiş yaptığı ve ayrıca emniyet zafiyeti oluşturduğunun tespit edildiğinin belirtilerek gereken işlemin yapılmasının talep edildiği, Bu kapsamda, Dolmabahçe Sarayı önlerinde emniyeti sağlamak için atılmış bulunan iki adet şamandıra ile sahil arasında seyredilmemesi, kıyıya yakın seyirlerde yüksek sesle müzik yayınının yapılmaması ve bu amaçla gemi donatan-üyelerimiz ile gemi kaptanlarının uyarılması gerektiği, aksi halde 618 Sayılı Limanlar Kanunu ve İstanbul Liman Tüzüğü'nün ilgili maddeleri uyarınca yasal işlem yapılacağı”bildirilmektedir”

MUAYEDE SALONUNDAKİ AVİZE 4,5 TON AĞIRLIĞINDA
Dolmabahçe Sarayı'nda Muayede salonunda 36 metre yüksekliğindeki kubbeye asılı 4,5 ton ağırlığında devasa kristal avize bulunuyor. Diğer salonlarda da benzeri avizeler ve kıymetli vazolar sergileniyor.