ExAd.me

Wednesday, January 29, 2014

Ayvat Bendi Mesire Yeri


Kağıthane Deresi'nin kollarından olan Ayvat Deresi üzerinde kurulmuştur. 1765'te 3. Mustafa döneminde yapılan tarihi bendin yüksekliği 13.45, tepe uzunluğu ise düz hat olarak 63 metredir. Küçük yükseltilerin arasındaki su toplama havzası Belgrad Ormanları'ndaki en güzel manzaralardan biridir. Yabani bir çok hayvan türünün bulunması ekolojik açıdan bölgeyi önemi kılıyor.

 Tabiat ve fotoğraf meraklıları için zengin bir mekan özelliğinin yanısıra giriş yerindeki düzlükler piknik ve dinlenme için idealdir. Osmanlı imparatorluğu'nun İstanbul için inşaa ettiği su yollarının önemli bir halkası olan Kurtkemeri de büyük ilgi çekmektedir. Ulaşım: Kemerburgaz'dan Belgrad Ormanları'na giriş kapısı olan Kurtkemeri Giriş Mesiresi'nin içinden geçilerek toprak bir yolla ulaşılmaktadır.

Aydos Tepesi ve mesire yerleri


Aydos Tepesi ve eteklerindeki doğal güzelliklerle bezeli mesire yeri, günlük dinlenme ve aktiviteler için ideal bir atmosfer sunmaktadır. Adını tarım tanrıçası Damatrys'dan alan saha içinden, 537 metreyle İstanbul'un en yüksek noktası olan Aydos Tepesi rahatlıkla görülebilir. Osmanlı imparatorluğu döneminde av alanı olarak kullanılması çam ağaçlarından oluşan ormanının ne denli zengin olduğunu ortaya koymaktadır. 15 dakikalık bir yürüyüşle tırmanacağız yükseltilerin güzelliği bütün yorgunluğunuzu unutturacaktır.

 Hele hele akşam vakti, adalar üzerinde güneşin batışını seyretmek hiçbir şeye değişilmez. 4 farklı giriş bölümü bulunan 6620 dönümlük mesire yerindeki gölet, çevresindeki ekolojik bütünlük küçük bir Uzun Göl manzarası oluşturmaktadır. Piknik sahaları, büfesi ve koşu parkurları oldukça bakımlıdır. Ulaşım: E-5 ve TEM bağlantılarıyla Kartal-Yakacık ve Sultanbeyli istikametlerinden rahatlıkla ulaşılabiliyor. Ayrıca, toplu taşıma araçlarında da yararlanılabilir.

Kategori:İstanbul Mesire Yerleri
Adres:Yakacık Yeni Mah Üst Sok No:6 Kartal İstanbul

İstanbul Florya Tematik Akvaryum


Dünya denizlerinde yaşayan balık türlerinin içinde bulunduğu, kendi türündeki akvaryumlarla kıyaslandığında; gezi güzergahı, temalandırma, interaktiflik, yağmur ormanı ve yeni nesil teknolojisiyle dünyanın en yenisi…

İstanbul Akvaryum; hacmiyle, içerisinde barındırdığı canlı çeşidiyle, gezi güzergahlarındaki aktiviteleriyle dünya çapındaki tüm akvaryumlar içerisinde önemli bir konuma sahiptir. Kendi alanında ‘ilk’leri ve ‘en’leri olan bir proje.

Ziyaretçiler, coğrafi bir rotayı takip ederek Karadeniz ile başlayan ve Pasifik’e kadar uzanan toplam 16 tema ve 1 adet yağmur ormanından oluşan güzergahta yolculuk yapmaktadırlar.



İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve İstanbul Akvaryum’un ortak yatırımıyla Florya sahilinde inşa edilen dünyanın en büyük tematik akvaryumu İstanbul Akvaryum, ziyaretçilerden büyük ilgi görüyor. 22 bin metrekarelik alanda 16 farklı temayla projelendirilen İstanbul Akvaryum, 1.2 kilometrelik gezi parkuru, 1.500 türde canlı çeşidi, 6.800 metreküp su kapasitesi ve 1.000 metrekarelik Yağmur Ormanı alanı ile adından söz ettiriyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve İstanbul Akvaryum’un ortak yatırımıyla Florya sahilinde inşa edilen ve Haziran ayı sonunda açılan dünyanın en büyük tematik akvaryumu İstanbul Akvaryum, İstanbul’un yeni cazibe merkezi olmaya aday... 22 bin metrekare büyüklüğe, 6.800 metreküp su kapasitesine, 1.2 kilometrelik gezi parkuruna ve 1.000 metrekarelik büyüklüğüyle rakipleri içerisindeki en büyük Yağmur Ormanı alanına sahip İstanbul Akvaryum, konsepti ve birbirinden farklı 16 tematik alanı ile eşsiz bir deneyim vaad ediyor. İstanbul Akvaryum’daki konseptin hiçbir yerde benzeri yok... Dünya çapında temalandırma anlamında rakiplerinden farklılaşan, içerisinde yer alan 16 tema ve 1 Yağmur Ormanı ile eşsiz bir deneyim sunan İstanbul Akvaryum, birçok danışmanın ortak ürünü olan ve Madame Tussauds balmumu heykelleri sergisi, Testere 4 filminin seti, Dubai’deki Emirates Mall’da yer alan kayak alanını (Ski Dubai) yapan dünyaca ünlü “Paragon” firması tarafından uygulanan bir konsepte sahip. Ziyaretçilerin coğrafi bir rotayı takip ederek Karadeniz ile başlayan ve Pasifik’e kadar uzanan bir yolculuk yapabildiği İstanbul Akvaryum’daki alanların temalandırmasında o alanın kültürel, tarihsel ve mimari özellikleri, buna uygun dekoratif unsurlar, interaktif oyunlar, filmler ve alan hakkında detaylı bilgilerin verildiği görsel grafikler yer alıyor. İstanbul Akvaryum’da alanların ses ve ışıklandırma sistemleri de bu temalandırmaya uygun olarak düzenleniyor. Böylece ziyaretçilerine hem irili ufaklı 64 adet tankı ve içindeki binlerce çeşit canlıyı görme fırsatı sunan, hem de birçok sürprizi bulunduran bu sualtı dünyası oldukça eğlenceli bir deneyim sunuyor. İstanbul Akvaryum, yeni nesil bir akvaryum...
16 farklı teması ile ziyaretçilerin hiç sıkılmadan dolaşabildiği İstanbul Akvaryum, yeni nesil teknolojisiyle klasik bir akvaryum deneyiminin ötesine geçiyor. İçerisinde yer alan her birimin yeni bir heyecanı beraberinde getirmesiyle ziyaretçilerine ilginç ve eğlenceli bir deneyim vadeden İstanbul Akvaryum; hacmi, içerisinde barındırdığı 1.500’den fazla canlı çeşidi ve gezi güzargahlarındaki aktiviteleriyle dünyanın en büyük tematik akvaryumu olma özelliğine sahip... Her anlamda uluslararası standartlarda ve alanında uzman kişiler tarafından yönetilen ve büyük bir teknolojik altyapıya sahip İstanbul Akvaryum’da yaşamlarını sürdüren canlılar, yerli ve yabancı uzmanlardan oluşan büyük bir akvarist ekip tarafından sürekli olarak gözlemleniyor. İstanbul Akvaryum’da ayrıca canlıların doğal ortamlarına en yakın koşullarda yaşamlarını sürdürebilmeleri için 15.000 metrekarelik bir bakım ve uyum ünitesi de yer alıyor. İstanbul Akvaryum canlıları ile ilgili bunları biliyor muydunuz?
• İstanbul Akvaryum’da yer alan Yağmur Ormanı alanında, anavatanı Güney Amerika olan ve hem suda hem de karada yaşayabilen dünyanın en büyük kemirgeni Capybara da yer alıyor.
• Ana tank içerisinde yaşamını sürdüren Limon Köpekbalığı akvaryumun en büyük canlısı... Ortalama ömrü 25 yıl olan limon köpekbalıkları bu süre boyunca ne dinlenir ne de uyuyurlar. Çünkü bu canlılar yüzdükçe solungaçları sudaki oksijeni vücutlarına geçirebilir, durdukları zaman solungaçları bu işlevi yerine getiremez ve okjisensiz kalıp hayatlarını kaybederler.
• İstanbul Akvaryum’daki kırmızı karınlı piranalar sürüler halinde dolaşır ve avlanırlar, sudaki bir damla kan kokusunu 2 kilometre uzaktan algılayabilirler.
• İstanbul Akvaryum’da Karadeniz alanında görebileceğiniz rus mersinleri dinazorlardan beri günümüze gelen nadir balık türlerindendir, siyah havyarı ile ünlüdür. Rus mersinlerinin iskeletleri kemik ve kıkırdaktan oluşur, kemiksi pulları vardır.
• İstanbul Akvaryum’da zehirli deniz canlıları olan anemonların içinde yaşayabilen nadir balıklardan biri olan palyaço balıklarını da görebilirsiniz. Herhangi bir balık dokunduğunda salgıladığı toksik madde ile zehirleyip içine çeken anemonların salgıladığı zehir dünyada bir tek palyaço balıklarının derisinden geçemez. Palyaço balıkları küçük gruplar halinde yaşar ve popülasyondaki dişi birey ölürse erkeklerden biri dişiye dönüşebilir.
• İstanbul Akvaryum’da görebileceğiniz orfozlar genellikle cinsiyet değiştirirler, hayatlarının belirli dönemlerinde erkek ya da dişi olabilirler. Bilet Fiyatları
0-2 yaş ücretsiz
Yetişkin: 29 TL
Öğrenci, Öğretmen, Engelli, 65 yaş üstü, Gazi: 22 TL (Kimlik gösterilmesi zorunludur.)
Yıllık Geçiş (Yetişkin): 75 TL
Yıllık Geçiş (Çocuk): 55 TL
4 kişilik aile: 85 TL
3 kişilik aile: 68 TL
Grup fiyatları (16 kişi ve üstü) ve reservasyonu için: 444 97 44

Galatasaray Anglikan Kilisesi (Kırım Kilisesi)


Sri Lankalı Anglikan cemaatince kullanılan Anglikan Kilisesi; Beyoğlu’nda, Galip Dede Caddesi’ne uzanan Serdarı Ekrem Sokağı’nda bulunur. 1856 yılında Lord Stratford Canning tarafından temeli atılan kilise; Abdülmecid tarafından Kırım Savaşına katılan İngiliz askerlerin hatırasına, kilise inşaatı için İngilizlere tahsis edilmiş eski Rum Mezarlığı yerine bina edilmiştir.

 Taş malzemeden meydana gelen neogotik tarzın egemen olduğu yapının taşlarının tamamı Malta’dan getirtilmiş; 1970’lerde cemaatinin azalmasından ötürü ibadete kapatıldıktan sonra, 1990 yılında Anglikan Kilisesi rahibinin öncülüğünde Sri Lankalı mülteciler tarafından onartılarak, tekrardan ibadete açılmıştır.

İstanbul Mesire Yerleri - Anıt Çınarlar (Çatalca Subaşı Tabiat Anıtı)


Çevre ve Orman Bakanlığının büyük önem verdiği anıt değerindeki ağaçların korunması projesi içinde yer alan saha, özellikle tabiat araştırmacıları için büyük önem taşımaktadır. Çatalca'nın Subaşı mevkiinde 2 adet çınar ağacı bu kapsamdadır.
 Yine Subaşı-Havuzlar bölgesindeki çınar ağaçları ise tahminen 900-1000 yaşları arasında olup, 15 metre boy, 3,5 metre çap ve 17 metre çevre genişliğine sahiptir. Çatalca merkezinden rahatlıkla ulaşılabilen bu anıt ağaçlar, tabiatın gücünü ve bereketini göstermesi bakımından son derece ilginç örneklerdir.

İstanbul'un Çatalca İlçesi Subaşı Köyü'ndeki, bulundukları alan 1995 yılında "tabiat anıtı" ilan edilen iki çınar ağacı, bin yılı bulan ömürleriyle, iki büyük imparatorluğa ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşuna şahitlik etti.

İSTANBUL - İstanbul Çevre ve Orman Müdürlüğünün verdiği bilgiye göre, Çatalca Subaşı Köyü Havuzlar mevkisindeki iki çınar ağacı, tahminen 900-1000 yaşlarında, 17 metre boyunda, 3,5 metre çapında ve 17 metre çevre genişliğine sahip.

Bölgedeki ağaçlarda ilk incelemeyi yapan ve bu konuda bir rapor hazırlayan İstanbul Üniversitesi (İÜ) Orman Fakültesi Orman Amenajmanı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ünal Asan, 1995 yılında kendilerine "Kırımlı Çınarları" olarak bildirilen bölgede Orman Bölge Müdürlüğü elemanlarıyla yaptıkları tespitlerde, ağaçları çok kötü durumda bulduklarını kaydetti.

Mevcut durumu fotoğraflarla belgeledikten sonra yapılması gereken teknik işlemler konusunda bir rapor hazırladıklarını anlatan Prof. Dr. Asan, ağaçlara ilk müdahalenin Orman Bölge Müdürlüğü ve daha sonra İstanbul Büyükşehir Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğü tarafından yapılarak, kovuklarının yeni bir metotla kapatıldığını ifade etti.

Bin yılı bulan öyküleriyle, bulundukları topraklarda Bizans ve Osmanlı İmparatorluğu'ndan sonra Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşuna da şahitlik eden iki çınar ağacının bulunduğu 2 bin 500 metrekarelik alan, Çevre ve Orman Bakanlığı'nca 1995 yılında "Tabiat Anıtı" ilan edilerek koruma altına alındı.

İstanbul Çevre ve Orman Müdürlüğü Doğa Koruma ve Milli Parklar Şube Müdürlüğü ve köy halkı tarafından bakımı ve koruması yapılan alan, bölgeye gelen vatandaşların ve tabiat araştırmacılarının sıkça ziyaret ettikleri bir yer olarak dikkat çekiyor.

"Tabii ve tabiat olaylarının meydana getirdiği özelliklere ve bilimsel değerlere sahip milli park esasları dahilinde korunan tabiat parçaları" olarak tanımlanan "tabiat anıtları", bazen asırlık bir ağaç, bir mağara, şelale, kanyon, bir kaya veya orman parçası olabiliyor.

Türkiye'de 21 ilde toplam 61 adet tabiat anıtı bulunurken, İzmir (10), Trabzon (8) ve Antalya (6) tabiat anıtlarının çokluğu ile biliniyor.