ExAd.me

Tuesday, August 28, 2007

Galata semti tarihi yapıları

Yer altı Camii


Yer altı Camii, Bizans'ın kuşatma zamanlarında Haliç'e girişi engellemek için gerdikleri zincirin kuzey ucunun bağlandığı Kastellion Kalesi'nin bodrumudur. Bu bodrum 1757 yılında camiye çevrildi. İçinde İstanbul'un ilk Arap kuşatması sırasında şehit düştüğüne ve buraya gömüldüklerine inanılan iki sehabenin mezarı camiye çevrilen bu bina içinde yer alır.


Tophane Çeşmesi

1732 yılında yapılmış, bir meydan çeşmesi uygulamasıdır. Yapı dönemin zevkine uygun olarak bitki motifleriyle bezenmiştir.

Tophane Çeşmesi, güneyden Kılıç Ali Paşa, kuzeyden Nusretiye camileriyle, batıdan Tophane atölyeleri ve doğudan rıhtım ile çevrili Tophane Meydanı’nın ortasında inşa edilmiştir. Zamanla kıyının doldurulmasıyla denizden uzakta kalmıştır. 1700- 1740 yılları arasında meydanların ortasına geniş saçaklı, anıtsal meydan çeşmeleri yapılmıştır. Böylece çeşme yapımında klasik Osmanlı üslübundan Batı üslübuna geçiş yaşanmıştır. Tophane Çeşmesi de bu geçiş döneminin eseri olan bir çeşmedir. Çeşme Gümrük Emini olan Ahmed Ağa'ya 76.000 kuruş 84 akçeye yaptırılmıştır. Çeşme yapılacağı zaman burada bulunan tüm dükkanlar yıktırılarak meydan açılmıştır. İlk yapıldığı dönemde geniş saçaklı, kubbe örtülü, 8 musluklu bir çeşme olduğu gravürlerden anlaşılmaktadır. Çeşmenin dört tarafı mimari ayrıntı olarak birbirinin aynısıdır. Çeşmenin açılışı ile Taksim Suyu Sistemi faaliyete girmiştir ve padişah Taksim'den suyu kendi eliyle salıvermiştir.

Çeşme, yapıldığı dönemin zevkine uygun olarak bitki motifleriyle bezenmiştir. Taş süslemede saksı içindeki meyve ağaçları, vazoda çiçek görüntüleri yer alır. Bu motifler dikdörtgen çerçevelere, kenarlara ve nişin içine doğru bir sıralama dizi gibi sıralanmışlardır. Motifler birbirlerinden farklı kompozisyonlarda birer natürmorttur.
Çeşmenin geniş ve üst köşelerinde eğri dönen saçağı ile barok mimari yaklaşım 1730'lu yılların karakteristiğidir.

Galata Kulesi


Galata Kulesi 1348 yılında Cenevizliler tarafından inşa edilmiştir. İstanbul'un fethinin ardından,Zaganos Paşa'nın buyruğuyla onarılan kuleye bir dizdar tayin edilmiştir. Galata surlarının baş kulesi olan Galata Kulesi 1509 yılında İstanbul'u sarsan ve Küçük Kıyamet adı verilen deprem de hasar görmüş, II.Beyazıt'in buyruğuyla Mimar Murat bin Hayrettin tarafından onarılmıştır.

Kule 15.yüzyılda tersane deposu, 16. yüzyılda zindan, 18.yüzyılda yangın gözetleme kulesi olarak kullanılmıştır. 1794 ve 1831 yıllarında tümüyle yanmış, 1875 fırtınasında ve 1894 depreminde zarar görmüş, 1960'lı yıllarda tepeden tırnağa onarılmıştır. Kule bodrumuyla birlikte 61m yüksekliğinde ve 12 katlıdır.

St. Benoit

15.yüzyılda bir Cizvit Şapeli olarak inşa edilmiştir. Okulun bahçesinde Ceneviz Surlarından bir kule hala durmaktadır.


Tophane

Askeri yapıların en görkemlilerinden biri olan Tophane, Fatih Sultan Mehmet tarafından yaptırılan daha sonra geliştirilen bir askeri yapılanmadır.Bu günkü 8 kubbeli taş ve tuğla karışımı yapı III.Selim tarafından 1803 yılında aptırılmıştır. Yapı önündeki Tophane Müşirliği Dairesi 1957 yılında yol inşası sırasında yıktırılmıştır.

Friday, July 20, 2007

Kilyos'un upuzun geniş bir kumsalı var


Kilyos, İstanbul'a en yakın sayfiye yerlerinin başında geliyor. Kilyos'a Sarıyer'den sahilden gitmek mümkün ama sahil özellikle haftasonları çok kalabalık olabiliyor. Biz Kilyos'a Bahçeköy'den orman yolundan gidiyoruz. Yani Maslak'tan Sarıyer'e giden yolda, Kilyos tabelalarını takip ediyoruz. Sarıyer'den Kilyos'a kalkan minibüs ve belediye otobüsleri de ulaşım için diğer bir alternatif. Yolun son üç kilometrelik bölümü çakıllı. Bu yüzden yolun bu kısmında yavaş gitmek gerekiyor.

İstanbul'dan yaklaşık 45 dakikalık bir mesafede Kilyos.

Kilyos'a varır varmaz, hemen Kilyos denince ilk akla gelen yere, plajlara doğru yol aldık. Ama Kilyos'un meşhur sahiline inmeden önce köyün merkezinden geçiyoruz.

Kilyos'a gelirken plajla ilgili herşeyi yanınızda getirmeniz iyi olur ama unuttuysanız da burada mayodan deniz topuna kadar her şeyi bulabilirsiniz. Biz de hemen bir şapka ve plaj hasırı alıp hemen plaja doğru yola koyuluyoruz.

Kilyos'un upuzun geniş bir kumsalı var. Kilya beach ve Solar beach bu kumsaldaki iki büyük tesis. Bizim gittiğimiz gün hava rüzgarlı . Zaten hava da Kilyos'ta genelde böyle oluyor, deniz de çoğunlukla dalgalı...

Cankurtaran Hakan Güngör, Karadeniz'in zaman zaman çok tehlikeli olabileceğini söylüyor. "Bir gün çok durgun olabiliyor, bir anda dev dalgalar çıkabiliyor" diyor.

Kilyos'a gelmeden önce hava durumuna bakmakta yarar var. Gün içindeki değişiklikleri ise cankurtaranlar meteorolojiden takip ediyor zaten. Gerektiğinde denize girenleri de hemen uyarıyorlar. Biz buradayken Karadeniz'den korkmaya gerek yok diyorlar.

Solar beach, gündüzleri deniz keyfi yapmak isteyenlere, gece de çoğunlukla konserlere ev sahipliği yapıyor. Deniz, güneş ve temiz havadan acıkınca, Solar beach'in terasında balık hariç hemen her tür yemeği yiyebilirsiniz. Giriş hafta içi 15, haftasonu 25 milyon. Müziği, denizi ve eğlencesi ile son derece hareketli bir plaj , Solar beach. Özellikle uzak bir yere tatile gidemeyenler için güney plajlarını aratmıyor.

Kilya beach ise, Solar beach'in yanında. Kilya'ya hafta içi 10, haftasonu 15 milyona girilebiliyor. Kalabalık ailelerin tercihi daha çok Kilya beach. Kilyos'un eski Turban Oteli de şimdi Kilya Resort Otel olarak hizmet veriyor.

Kilyos sahilinde bir de halk plajı bulunuyor. Buranın girişi de 5 milyon. 2001'in Eylül ' ünde karaya oturan bir geminin enkazı da hala duruyor burada.

Kilyos'un adı Rumca'daki kum kelimesinden geliyor. Zaten buranın resmi adı da Kumköy. Bunca kumsalıyla bu adı hakediyor doğrusu.

Kilyos'ta yeme içmeye gelince plajlarda ufak tefek birşeyler atıştırabilirsiniz. Kilyos'un içinde ise döner ekmek gibi yiyecekler var. Ama balık yemek isterseniz, sahildeki balık lokantalarına gitmek gerekiyor.

Kilyos'a günübirlik gelip bütün günü plajlarda geçirdikten sonra evinize dönebilirsiniz. Ama eğer burada kalmak isterseniz farklı nitelikte yedi tane otel var burada.

Kilyos'un otellerinin hepsi denize ve plajlara bakıyor, yani manzara çok güzel. Denize girmek için ise otellerden çıkıp biraz yürümek gerekiyor.

Kilyos'un plajları meşhur ama köyün arkasındaki ormanları da unutmamak lazım. Özellikle yürüyüş yapmak isteyenlere orman tarafında da birçok farklı alternatif var.

Kilyos'u gezdikten sonra, biraz da civarındaki köylere gidelim diyoruz.

Dalia Beach, Kilyos'un yanıbaşında Demirciköy'de. Burası diğer plajlardan oldukça farklı. Burada müzik yok, gürültü yok, buranın 5 km'lik çevresinde yerleşim dahi yok. Sadece dalgaların sesleri ve bülbül seslerini duyuyorsunuz.

Dalia beach, arkasındaki çimlik alanı ve leziz deniz ürünleri sunan balık restoranı ile farklı bir çizgide. Burayı çoğunlukla daha sakin bir gün geçirmek isteyenler tercih ediyor.

Ev hanımı Seçkin Yüksel haftanın üç günü buraya geldiğini söylüyor, özellikle çocuklarım için geliyorum diyor.

Demirciköy'deki diğer bir plaj da Uzunya Beach. Uzunya da başını dinlemek isteyenler için ideal. Koydaki küçük balık lokantası'nda mevsimine göre balık çeşitleri de her daim mevcut.

Kilyos'ta Plajlar

Solar Beach 0212 201 10 12 www.solar-beach.com
Kilya Beach - Resort Otel 0212 201 23 55
Dalia Beach (Demirciköy) (0212) 204 03 68
Uzunya Beach (Demirciköy) 0212) 204 07 33
Burc Beach (Gümüşdere) (0212) 203 02 30

ULAŞIM

İstanbul'a 25 KM ve 45 dakika uzaklıkta. Maslak'tan Sarıyer yönüne doğru gidilir. Bahçeköy üzerinden Kilyos tabelaları takip edilir.

Caddebostan'da plajında şenlik var

Geçen haftalarda açılan Caddebostan Plajı dolup taşıyor. Karpuzunu kapıp gelen de var, kitap okuyan da.


İstanbul 40 yıl aradan sonra Caddebostan Plajı'na tekrar kavuştu. Tamamlanması iki yılı alan plaj, açıldığı günden bu yana halkın akınına uğruyor. Girişin ücretsiz olduğu plajda, güneşlenen bikinili genç kızların yanı sıra pantolonuyla denize girenleri görmek de mümkün...

Gülse Birsel'in anlatımıyla Caddebostan plajı:
"MAYO MU DEĞİL Mİ?!
Denizde, futbol topu ve şambrel, aksesuvar olarak çok popüler! Plaj modası ise, erkeklerde iç çamaşırı mı, şort mu, mayo mu olduğu netleşmeyen, belki Emine Erdoğan'ın giysilerine yapıldığı gibi modacılar tarafından tartışılması gereken giysilerden oluşuyor! Çekim günü, ayrı bir yazı hikayesidir! Biz film çekiyoruz, önde "iç çamaşırlı vatandaşlar", arkada "mayo görevlisi" koşturuyorlar.

Etraftaki gerçek vatandaş mest! Alkış kıyamet, tezahürat!
Öndeki kahraman vatandaşları mı alkışlıyorlar, arkadaki görevliyi mi belli değil! Bir kısmı halktan, bir kısmı otoriteden yana, ama birlikte güneşlenebilecek kadar da "hepimiz kardeşiz" bir ortam var! Mayo zabıtaları veya "görevliler" hala "iç çamaşırı" tartışmasında bir noktaya parmak basmak peşinde. "Bütün iş kendini bilmez 20-30 kişiden çıkıyor, yoksa vatandaşta mayo bilinci tam" diyorlar! Demek ki, yıllardır Büyükçekmece'de, Fulya Plajı'nda, Boğaz'da falan gördüğümüz iç çamaşırlı yüzücüler hep aynı insanlar!
Hani o yirmi otuz kişiyi yakalayıp zorla birer Speedo giydirsek, bitti!
Esas mevzu da başka bence.
İzlenimlerime göre Caddebostan sakinleri, "sakinliğin" bitmesinden şikayetçi! "Yol kenarı şık apartmanların jogging aileleri", "çamaşırdan hallice mayolarla deniz kenarında çekirdek çıtlayan aileler" in semtlerini işgal ettiğini düşünüyor! "


Caddebostan Plajı 40 yıl sonra İstanbulluları ağırladı

Ortasından deniz geçen bir kent olsa da, İstanbul'da denize girmek bir nostaljiydi. Bir hafta önce yeniden açılan Caddebostan Plajı, deniz ve güneş keyfini özleyen her yaştan İstanbullu'nun gözdesi olmaya aday.


Caddebostan plajı 40 yıl aradan sonra yeni misafirlerini ağırladı. Başta Kadıköylüler olmak üzere tüm İstanbullular plajı merakla bekliyordu. Yaşı yetenler eski günlerini özlemle anarken, gençler onların anlattıklarına özeniyordu. Sonunda Kadıköy ve Bostancı arasında açılması planlanan Fenerbahçe, Caddebostan ve Suadiye plajlarının ilki hizmet vermeye başladı. Üstelik ilk günden itibaren deniz ve kumun tadını çıkarmak isteyenlerin akınına uğradı. Öyle ki havanın kapalı olduğu günlerde bile bir şezlong, hatta havlunuzu kumun üzerine serecek küçük bir alan bulmak imkansızdı.
Ziyaretçiler dört bir tarafı denizle çevrili bu kentte tatil keyfi yapabildikleri için çok mutlu. Özellikle de denize girmek için tatil yörelerine
gitmeye imkanı veya zamanı olmayanlar. Yan yana iki küçük koydan oluşan plajın bu kadar çok ilgi görmesinin bir başka nedeni ücretsiz olması. Aslına bakılırsa İstanbullular plajda yüzmeyi ve güneşlenmeyi 1918'de akın akın Türkiye'ye gelen Rus göçmenlerden öğrenmişlerdi.

1950'li yıllarda en parlak zamanını yaşayan Caddebostan Plajı, İstanbullu tatilcilerin sayfiye mekanıydı. Kadınların ve erkeklerin son moda mayo ve aksesuarlarıyla geldiği plajda, yılın en eğlenceli zamanları yaşanırdı. Plaj güzelleri seçilir, oyunlar oynanırdı. Kimi yüzmeyi orada öğrendi, kimi ilk aşkını orada yaşadı. İstanbul aşığı Orhan Veli'nin de sürekli yüzdüğü içinde incir ağaçları bulunan Caddebostan Plajı'nı, burada yaşayan Reşit Bey işletirdi. Reşit Bey asla kravatsız dolaşmayan bir İstanbul beyefendisiydi. Kız kardeşi Naciye Hanım ise kapıda bilet keser, hemen bütün müşterileri tanırdı. Plaja giriş 60 paraydı. Bugün Akdeniz ve Ege'deki tatil yörelerinde karşılaştığımız görüntüler yaşanıyordu. Örneğin plaja Bağdat Caddesi'nden inen sokakta güneş kremleri, deniz oyuncakları satılırdı. Güneşin batışıyla kalabalık dağılır, bu sefer bir başka eğlence olan plaj geceleri başlardı. Plajın yanındaki Caddebostan Gazinosu'ndan gelen sesle birlikte, muhabbet geç saatlere kadar devam ederdi.

Caddebostan Plajının hızlı yaşantısı Reşit Bey'in ölümüne kadar sürdü. Reşit Bey'den sonra geceli gündüzlü yüzlerce insanın bulunduğu bu plajı idare etmek Naciye Hanım'a zor geldi ve plaj kiraya verildi. Fakat eski havası kaybolmuş, müşteriler değişmişti. Günün birinde yol genişletildi. Plaja ait bütün binalar yıkıldı. Böylece Reşit Bey'in plajından en küçük bir iz bile kalmadı.


HER SAAT KALABALIK
Zamanla değişen tüketim alışkanlıkları İstanbul'un dört bir yanındaki plajların da tarih sahnesinden silinmesine sebep olmuştu. Ta ki Kadıköy Belediyesi'nin çalışmalarına kadar. Caddebostan plajının bulunduğu yere yaklaşık iki yıl önce kum döküldü. O zamandan beri Caddebostanlılar bir yandan burada güneşlenirken bir yandan açılacak plajı merakla bekliyorlardı. Plajların açılması konuşulurken merak edilen bir diğer konu ise denizin temizliğiydi. İSKİ'nin yaptığı ölçümlere ve Mavi Bayrak kriterlerine göre bu bölgede denize girmekte bir sakınca yok. Plajın ziyaretçileri de buna inanmış gibi gözüküyor. Çünkü kalabalık yalnızca kumların üstünde değil, denizde de dikkat çekiyor. Plaja gitmek için Caddebostan'daki Migros'un arkasından Fenerbahçe istikametine yürümeniz gerekiyor. Aslında elinde şişme oyuncakları olan çocukları takip ederek de plaja kolayca ulaşabilirsiniz. Sahil yolundan yürürken hafif aşağıda kalan plaja yaklaştığınızda öncelikle kıpkırmızı bir manzarayla karşılaşıyorsunuz. Biraz daha yaklaştığınızda onların güneşten korunmak isteyenlerin açtığı şemsiyeler olduğunu anlıyorsunuz.

İSTANBUL'UN HALK PLAJLARI




CADDEBOSTAN PLAJI
40 Yıl önce giriş ücreti 60 para olan Caddebostan Plajı İstanbul Büyük Şehir Belediyesinin çalışmalarıyla geçtiğimiz yaz sezonu açıldı ve Kadıköylülerin deniz hasreti bitmiş oldu. 2 bin kişilik plajda şemsiye ve şezlong ücretli. 25 soyunma kabininin hizmet verdiği plaja duşlar da var. Güvenlik görevlisi ve cankurtaranlarında bulunduğu Caddebostan Plajın'da açlığınızı yatıştırmanız içinde çeşitli yiyecekler ve içecekler alabileceğiniz büfeler bulunmakta.

MENEKŞE PLAJI
Açılışı hijyen koşulları nedeniyle bu yıla ertelenen Menekşe Plajı için 5000 metre küp kum taşındı ve kumsal yeniden düzenlendi. Menekşe Plajında ; 3 büfe, soyunma grupları, WC, çocuk oyun grupları, duşlar, yeşil alan ve otopark çalışmalarıda yapıldı.

FLORYA PLAJI
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Sosyal Turistik Tesisler Müdürlüğü; Atatürk Deniz Köşkü – Güneş Moteller önünü kapsayan sahada yer alan Florya Plajı’nın yeniden düzenlenmesi için 15 bin metreküp yeni kum serdi, bin 800 metrekarelik otopark inşa etti, çocuk oyun grubu, WC`ler yaptı. Yapılan diğer çevre düzenlemeleriyle 14 bin metrekarelik bir alan halkın hizmetine açıldı. Bunun 12 bin metrekaresi sahil olarak kullanılmaktadır.
Ayrıca Florya Plajına hiç bir şelikde atık su karışmamaktadır.Kanalizasyon ve yağmur suyu gibi gider boruları Avcılardaki arıtma tesislerine bağlanarak denize karışması önlenmiştir.

FENERBAHÇE PLAJI
Yıllar sonra tekrar açılan Fenerbahçe Plajı 4 bin metrekarelik bir alan üzerine kuruldu.Mısır'dan 35 palmiye ağacı, Tekirdağdan da 400 metreküp kum getirildi ve plaj düzenlemesi yapıldı. Fenerbahçe Plajı 170'i şezlonglu olmak üzere 400 kişiye aynı anda denizden yararlanma fırsatı tanımaktadır.

KİLYOS PLAJI
İstanbul’un telaşından biraz olsun uzaklaşmak ve denizin tadını çıkarmak isteyenler için kent merkezine 1 saat uzaklıkta olan Kilyos Plajı, göz alabildiğince uzanan kumsalı ile İstanbulluları ağırlıyor.Vücudu kavurmayan, duş yapmaya bile gerek bırakmayan az tuzlu lacivert denizi İstanbulluları kendine çeken taraflarından olsa gerek. Ayrıca Kilyos Plajı, kır lokantalarında piknik yapmak, etkinliklere katılmak ve çılgınca eğlenmek isteyenlere ev sahipliği yapıyor.

İstanbul’un 87 ayrı noktasında deniz keyfi…
İSKİ Genel Müdürü Dursun Ali Çodur, İstanbul’un Avrupa ve Anadolu yakasında 157 noktada yaptıkları deniz suyu ölçümlerinde, 87 noktanın denize girilebilir olduğunu, bunlardan 55 noktanın ise deniz temizliği açısından ‘mavi bayrak’ kriterlerinde çıktığını açıkladı.
İSKİ tarafından yapılan ölçümler sonucu denize girilebilir noktalar şunlar:
Avrupa Yakası: Büyükçekmece, Küçükçekmece, Sur dibi Topkapı kavşağı, Samatya Sur içi, Ahırkapı, Sarayburnu, Karaköy, Salıpazarı, Fındıklı, Dolmabahçe, Beşiktaş, Ortaköy, Kuruçeşme, Arnavutköy, Bebek, Rumeli Hisarı, Rumelihisarı İskele, Kireçburnu, Rumeli Kavağı 'Altınkum Plaj', Askeri Plaj.
Anadolu Yakası: Tuzla Deniz Harp Okulu, Tuzla Ankara Su Sporları, Tuzla Mendirek, Pendik'te 4 nokta. Kartal İDO, Maltepe, Küçükyalı, İdealtepe'de 2 nokta, Altıntepe, Bostancı İDO Çamaşırcı Deresi, Bostancı Turşucu Deresi, Suadiye'de 2 nokta, Caddebostan'da 2 nokta, Çiftehavuzlar, Fenerbahçe'de 3 nokta, Kalamış Marina, Moda, Kadıköy İnciburnu, Haydarpaşa, Harem, Üsküdar, Kuzguncuk, Nakkaşbaba, Kandilli, Küçüksu, Anadolu Kavağı, Poyraz'da 2 nokta, Anadolu Feneri, Kınalıada, Burgazada, Büyükada ve Sedefadası'nda 17 nokta. Ağva Yeşilçay ve Pot Deresi, Kilyos'ta 3 nokta, Gümüşdere Plajı, Karaburun Plaj ve Karaburun Dalgakıran, Silivri bölgesinde Güzelce Marina, Kumburgaz.

İSTANBUL'UN BEACH CLUB'LARI VE PLAJLARI

İstanbullu'lara tüm gün süresince tam bir tatil kompleksi olarak hizmet veren beach clublar (sahil club), yaz aylarında sıcaktan bunalan ve keyifli bir tatil günü geçirmek isteyenleri ağırlıyor. İstanbul'un denize girilebilir sahillerindeki "beach club"larda çeşitli spor aktiviteleri, yarışmalar, kumsal partileri, konserler, festivaller düzenleniyor. Her türlü ihtiyacın düşünüldüğü tesisle; restoran, bar, cafeleri ve çeşitli etkinlikleri ile İstanbullu'lara güney sahillerinde gibi eğlenceli bir tatil günü sunuyor. Beach Clublar, fiyatları ve etkinlikleri rehberiniz yaz aylarında da sizlerle.

BURC BEACH
Boğaziçi Üniversitesi'nin tesisi olan Burc Beach, İstanbul'un kuzey sahilinde Karadeniz'in incisi Gümüşdere'de yer alıyor. Sabah saatlerinden itibaren gününüzün dolu dolu geçmesini için her türlü akitivitenin bulunduğu Burc Beach'in 2 km'lik kumsalı bulunuyor. Su sporları ve plaj sporları olarak kiteboard, katamaran, windsurfing, bodyboard, skimboard, wavesurf yapılmaktadır.Ahşap güneşlenme "deck"leri, şemsiye ve şezlongları, 150 kişilik cafesi, 600 araçlık kapasiteli otoparkı, beach barı, lezzetli plaj ve yaz yemekleri, günbatımında düzenlenen "beach party"leri ile özellikle haftasonları eğlence, spor ve müziğin adreslerinden biri haline geliyor.
Adres: Demirciköy, Kilyos Telefon: Rezervasyon için: 0212 359 58 00 / 134-135 (rezervasyonlar cuma akşamı 21:00'a kadar yapılmalıdır).

DALİA BEACH CLUB
Zekeriyaköy'ü ve Kilyos'u ardında bırakıp Demirciköy yoluna saptıktan az sonra , solda bir işaret göreceksiniz: Dalia. 2002 yılı yaz sezonunda faaliyete geçen Dalia Beach Club, İstanbul' lulara Akdeniz ortamını Karadenizde yaşatmayı hedefliyor. Dalia, yeşil alanları, cafesi, barı, özellikle balık menüsüyle doyamayacağınız restaurantı, plaj valeybolu, dergi-kitap köşesi, özel güvenliği, bin araçlık otoparkı ve bir klüpte istenebilecek bütün olanaklarıyla sizi bekliyor. Günlük yaşamın stresini doğada gidermek isteyenler için, çok özel bir alternatif olan Trekking, kumda özgürlüğü yaşamak için Plaj Voleybolu, denizde ise Sörf yapabilir sevdiklerinizle Dalia Beach Club'da hoşça vakit geçirebilirsiniz. Dalia'nın Dalia Cafei Dalia Restaurant ı da acıkanlara zengin bir mönü ile hizmet veriyor. Sabah 08:00'de açılıyor.
Adres: Demirci Köyü-Sarıyer Telefon: 0212 204 01 69 - 204 03 68

DODO İSTANBUL SEA CLUB
Tuzla'da hizmet veren Dodo İstanbul Sea Club, hem restoranlarının hem de aktivitelerinin zenginliğiyle İstanbullu deniz tutkunlarını kendisine çekiyor. Haftanın yedi günü hizmet veren Dodo, hafta içi 11:00-24:00, hafta sonu ise 11:00-02:00 saatleri arasında açık. Dodo'nun iki restoranı bulunuyor. Akdeniz yemekleri sunan Yunan restoranı El Greko ve Brezilya restoranı Rodizio. Bar olarak Escoba Beach Bar ve cafe olarak Nescafe Cafe Corner hizmet veriyor. Sörf yapmaya imkan sağlayan Dodo'nun 25 kişilik eğitim veren bir sörf alanı bulunuyor. Dodo İstanbul Sea Club'da haftanın her günü sörf yapabilir ve Club'dan yararlanabilirsiniz. İsterseniz Nescafé Cafe Corner`da ağaçların altında minder veya hamaklarda dinlenebilir ya da aktivitelere katılabilirsiniz. Dodo İstanbul Sea Club'da gün boyu müzik, gün boyu eğlence, gün boyu aktivite var. Ve tabi ki cumartesi ve pazar en özel günleri. Dodo İstanbul Sea Club her haftasonu gecesi Escobar Beach Bar'da içeriği her hafta değişen beach partileriyle de bizleri İstanbul atmosferinden çıkarmayı hedefliyor.Beach Club ve Sörf İstasyonu 200 kişilik partilere ev sahipliği de yapıyor.
Adres: Ankara Mercan Çınarlı Sok. No:1 Tuzla Telefon: 0216 446 87 37-38



GOLDEN BEACH CLUB
Golden Beach Club, tatilin keyfini İstanbulda sürmenizi eğlenceyi ve dinlenceyi evinizin yakınlarında yaşamanız için açıldı. Hem günübirlik, hem dilediğiniz kadar kalacağınız Golden Beach Club, kaliteli bir tatilin İstanbul'daki adresi... Golden Beach Club, İstanbul'un karadeniz kıyısında yaşamın özgürlüğünü, renklerin cümbüşünü ve bir tatil düşünü size cömertçe sunan saklı bir cennet. Konaklama ve aktivite imkanları: 26 adet bungalow, 6 adet suit oda, Camping Restaurant, Kır Kahvesi, Snack bar, Beach bar, Beach volley, Bisiklet ve yürüyüş parkuru, Tırmanma duvarı, Mini golf sahası.
Adres: Marmaracık Koyu, Rumelifeneri Telefon: 0212 325 55 83-84


NON-STOP BEACH
Kilyos kıyısında 24 Haziran'da hizmete giren non-stop beach deniz,kum ve güneşin tadını çıkarmak için ideal bir beach. Giriş ücreti ve servis bakımından diğer beachlerden farklı olan non-stop beach'te hafta sonları Njoy Sport Club eğitmenleri eşliğinde aerobic, tae-bo, pilates, aquagym, yoga, body pump gibi spor aktiviteleri yapabilmek fırsatınız var. Beach volley, parti ve konserlerin olduğu non-stop beach'te ayrıca her hafta sonu DJ partiler verilmekte,jetsky,banana,kano ve deniz bisikletine binebilirsiniz. Hafta içleri 09:00-00:00 arası hizmet veren non-stop beach, hafta sonlarıda 24 saat hizmet vermektedir.
Adres: Kilyos Turban Yolu No:4 Kilyos Telefon: 0212 219 22 93 - 230 21 04


SANELA BEACH CLUB
Sanela Beach Club; Boğaz'ın Karadeniz girişine hakim geniş manzarası, tatlı bir akıntıya sahip temiz denizi ve plajıyla yaz aylarını renklendirecek. Sanela Beach Club; yemekleri, barı, gün boyu sürecek müzik ve aktiviteleriyle konuklarını ağırlarkenn, her gün 09:00-17:30 saatleri arasında açık olacak. Eski adı Tarabya Plajı olan Sanela Beach Club, 26 yıldır Tarabya Koyu'nda hizmet veren Le Pechuer Restaurant'ın bünyesinde yer alıyor. Le Pechuer Restaurant, özellikle yaz aylarında bahçesi ve terasının da öne çıkmasının yanı sıra yeşili ve denizi birleştiren konumu ile dikkat çekiyor.
Adres: Yeniköy Cad. No:80 Tarabya Telefon: 0212 262 00 20


SOLAR BEACH
2002 yaz sezonunda faaliyet geçen Solar Beach, 30.000 m2'yi aşan alanıyla Türkiye'nin en büyük özel plaj ve açık hava performans merkezi olma özelliğini taşımakta. Solar Beach, Kilyos'ta gündüzü ve gecesiyle 24 saati dolu dolu yaşayan bir ‘vaha'... Genis altyapı olanakları, otopark alanları, özel plaji, catering alternatifleri, konser ve performans sahneleri, sinirsiz spor alternatifleri, tüm yaz sezonuna yayılan gündüz ve gece aktiviteleri ile Solar Beach, İstanbul için yaz aylarının ‘vazgeçilmez'i... Konukların hizmetine sunulmuş olan 1 kilometrelik özel plajın haricinde yararlanabilecekleriniz: Axess Lounge (400 kişiye kadar yemek servisi imkanı), Beach Bar, Solar Bar (40 metrelik ana bar), BBQ Corner, Performanslarda kullanılan 6 modüler bar, Performanslarda kullanılan 4 ek yiyecek servis noktası, Çocuklu ailelere yönelik Kids Club, 3.000 kişilik şezlong ve minder, 9 adet güneşlenme terası, 2000 araçlık özel otopark, 3 ayrı bölümde 60 adet WC, 40 adet duş ve soyunma kabinleri. Solar Beach hafta içi 09:00-16:00 arası, hafta sonuda 09:00-18:00 arası hizmet verecektir.
Adres: Turban Yolu Caddesi 4 – Kilyos Telefon: 0212 201 21 39


WATTABE
Türkiye’nin ilk Doğa Sporları merkezi olan Wattabe Büyükçekmece gölüne 1 km.sahili olan 610 dönüm doğada hayata eklenmiştir. Dünyada gerek kişisel, gerekse kurumsal olarak yaşam kalitesini artırmanın önde gelen elemanları arasında yer alan Doğa sporları kavramının Türkiye’deki ilk kurumsal merkezidir. Wattabe'de Su Sporları (Yelken, katamaran, laser, rüzgar sörfü, sea kayak, kano), Motor Sporları (4X4 off road, buggy, ATV ) gibi sporlarından birini tercih edebilirsiniz. Motor ve su sporları dışında Mountainbike, paintball, çeşitli kurslar ve şirketler için eğitimler düzenliyorlar. Çeşitli aktivitelerde acıkan ve yorulanlar için Wattabe'nin restaurant ve barı da mevcut.
Adres: Alkent 2000 Lakeside 34900 Büyükçekmece Telefon: 0212 857 82 92 - 857 82 93